GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

ENGELLİ SPORU İLGİ BEKLİYOR

Sevgili okurlarım, bu hafta sizlerle engelliler camiası ile ilgili haberleri paylaşacağız. İşitme engelli çocuğu olan babanın feryadı İşitme engelli bir okurumuzun babası şöyle yazmış. ‘’ Kızım yaklaşık 10 yıl kadar önce menenjit geçirerek işitme duyusunu tamamen kaybetti. Ve ameliyat geçirerek koklear impland cihazı takıldı. Bu cihaz sayesinde yüzde 10 kadar duymakta. İşitme cihazı yılık 720 adet işitme cihazı pili tüketmektedir. Ancak son çıkan genelge ile işitme cihazı pilleri devlet tarafından ödenmemektedir. Biz sabit gelirli insanlarız , mağdur edilmiş durumdayız. Daha önce bu pilleri sağlık karnesine reçete olarak yazdırıyor , rapora istinaden ücretsiz alabiliyorduk. Bu derdimize bir çare bulun. Down Sendromlu çocuğun annesinden… Geçtiğimiz aylarda bir Down sendromlu çocuğumuzun annesi gönderdiği mailde ‘’ Kızım 9 yaşında, bir ilköğretim okulunun özel alt sınıfında 2’nci senesini doldurmakta. Üzüldüğüm nokta hala kitapları yok. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik`in söylediğine göre kitaplar ücretsiz dağıtılacak ve de 2.nci dönem başına yetişecekti. Ama daha bir haber yok ‘’ demiş. Sayın Nimet Çubukçu Şimdi böyle annelerin umudu yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’ da. Ücretsiz dağıtılacağı söylenen bu kitaplar basılırsa insanlar bunları parası ile de almaya hazır. Eminiz yeni Milli Eğitim Bakanımız bu soruna bir çözüm bulacaktır. Cem Radyo’yu dinleyin 5 Haziran’ da Cem Radyo’ da Ahmet Bağbekleyen ve Adnan Saygılı’nın ‘’İyilik Öncüleri ‘’ adlı programına konuk olduk. Her iki kardeşimizin de engelli olması dolayısıyla konulara hakim olması ve itina ile hazırlanan sorular dinleyenlere de 1,5 saatlik keyifli bir sohbet yaşattı. Her Cuma saat 15.00 ‘te Cem Radyo’ da 96.4 frekansından ya da ınternetten www.cemradyo.com üzerinden bu keyifli sohbetleri dinleyebilirsiniz. Dünyadaki cehennemde yaşadım 12 yıldır engelliler sporu konusunda bu ülkede dert anlatmaya çalışıyorum. Engelliler sporunun “Dandik” olmadığını, sosyal sorumluluktan öte performans sporu olduğunu, engelli ve engelsiz sporcular arasında bir fark olmadığını dilimin döndüğü kadar söylüyorum. Ama öğrenmek için çaba gösterenlerin sayısı o kadar az ki… • “Sakatın da sporu mu olur?” diyen spor yöneticileri gördüm. • Olimpiyatlara devletin parası ile koşturarak giderken, Paralimpik Oyunları’na mazeret göstererek gelmeyen sözde spor adamları ile karşılaştım. • Sporu, sadece futbol zanneden ama engelliler sporu konusunda ahkam kesen kıymeti kendinden menkul spor yazarları ile tanıştım. • Gazilerimize, ampute futbol oynarken “Bunlar yarı ölü, sağ değil bunlar” diyen mahalle kabadayısı kılıklı spor yorumcularına tanık oldum. • Çıkarılan yanlış yasa maddesini eleştirdiğimde “Canım zamanı gelince isteyen mahkemeye başvurur hakkını alır” diyen kendini hukukçu zanneden hukuk müşavirleriyle muhatap oldum. • Batı ülkelerinde engelli sporcular el üstünde tutulurken, biz de onları itip kakalayan spor adamı geçinen insanların varlığını üzülerek izledim. • “Sistem ne imiş, önemli olan kişilerdir” diyen, yalnız spor değil hayat fakiri olan gençlik ve spor il müdürlerini, bir de bu sözlerini spor şurasında yüzlerce kişi önünde utanmadan dile getirenlerine şahit oldum. Ama bütün bunlara rağmen son 10 yılda engelliler sporunun ülkemizde çok hızlı gelişmesine tanık olmanın mutluluğu içindeyim. Bu kadar spor cahili ile karşılaşınca aklıma Ömer Hayyam’ın şu dizeleri deldi. Kendini bilene canımı versem az gelir, Ona tapsam, ayağına yüz sürsem yeridir. Cehennem nedir, bilmek ister misin? Dünyada cahille sohbet, cehennemin ta kendisidir. İşte sevgili okurlarım, yıllardır bu ülkede çoğu zaman engelli sporu konusunda ben de cehennemde yaşadım. GÜZEL SÖZ İstek ve inanç, her güçlüğü devirir. / Hüseyin Nihal Atsız