GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Milliyet

ENGELLİLERİN SERBEST ULAŞIMI

Almanya’da, geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankete göre, Alman halkının yüzde 77’si, engelliler konusunda bariyerlerin kaldırılmasını istiyorlar. Düşünün, 1948 yılında Engelliler Spor Federasyonu’nu kurmuş bir ülkede, bugün hâlâ bu konu tartışılabiliyor.

Serbest ulaşım demek, engellilerin her türlü kuruma, spor salonuna, medyaya rahatlıkla ulaşabilmeleri ve bir başkasının desteğine ihtiyaç olmadan oralara girip işlerini yapabilmeleri.

Bizde ise engelsiz ulaşım, meclisimizin aldığı kararlarla ertelendikçe erteleniyor. Bu arada tabii ki bu işi ciddi bir şekilde yapan belediyelerimiz de var. Ama orada da bakarsanız, o yörelerin belediye başkanları bu işin önemini anlamış ve kendi propagandalarından, reklamlarından çok, engellilere hizmet vermek isteyen başkanlar.

Spor yolu ile dahil etme dünyada artık hergün daha fazla önem kazanıyor. Birleşmiş Milletler’in de yayınladığı bildirilerle, bu konu devamlı teyit ediliyor. Çünkü spor yalnız engelli değil, engelsiz insanları da hem yaşama bağlayan hem de birbirleriyle kaynaşmalarını sağlayan bir konu.

Dahil etmek demek, engelli ve engelsiz insanların hem sporda hem de günlük hayatta birlikte yaşamaları, birlikte gezmeleri, oturmaları, okumaları, eğitim almaları v.s. gibi.

Bizde ise bu konuda henüz atılmış ciddi bir adım yok. Her şey Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bürokratlarının iki dudağının arasında. Akıllarına gelirde bir şey yaparlarsa, onu da bölük pörçük orada burada yapıyorlar. Ama o açılan spor tesislerinin içindeki engelsiz ulaşımı, dışarıya taşıma konusunda ilgili bakanlıklarla bir iş birliği yaptıklarını biz bugüne kadar duymadık.

Yani kısaca, ülkemizde bazı konularda olduğu gibi, bu konuda da bir “sistemsizliğin sistemi” var.