GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

ENGELLILERLE ILGILI BIR KITAP: ENGELOJI

Engeloji yaklaşık 5 ay önce, C planı Yayınları’ndan piyasaya çıkan bir kitap. Yazarı Aliye Yücel. 9 aylıkken çocuk felci geçiren ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu olan yazar, engelli konusunu değişik açılardan incelemiş. Bizce okunması gereken bir kitap.

‘Körle yatan şaşı kalkar’

‘Körle yatan şaşı kalkar’, ‘Kör satıcının kör alıcısı olur’, ‘Kör topal gitmek’, ‘Körler sağırlar birbirini ağırlar’, ‘Sağır duymaz uydurur’, ‘Kör topal gidiyor’, ‘Kör topal birini bulmak’, ‘Topalla gezen aksamı öğrenir’, ‘Körler memleketinde şaşılar padişah olur’, ‘Eli ayağı düzgün olsun da’ gibi sözler… “Bu listeyi uzatmak mümkündür” diyor Aliye Yücel. Ayrıca “Oğlum sakat mısın?”, “Spastik hareketler yapma”, “Kör müsün?”, “Bu işte bir sakatlık var”, “Özürlü müsün nesin?” gibi hakaret amaçlı kullanılan cümleler de mevcut.

Fark etmez

Çocukken, bebekleri doğacak kişilerin “Kız, erkek olsun hiç fark etmez. Eli ayağı düzgün olsun da” sözü içimi çok acıtırdı diyor Aliye Hanım. Bu halk arasında çok kullanılan ve iyi niyetle söylenmiş bir dilektir. Ama bu cümle engelli birinin gözlerinin içine bakarak söylendiğinde, onu ne için incittiği hiç düşünülür mü?

Melo örneği

Bu konu ile ilgili yapılan bazı haberlerde de Melo’ya maç oynamaması yönünde bir ceza verilemeyeceği, bunun yerine derslik bir ceza alacağı yazıyordu. Derse bakar mısınız? Suçlusun! Engellilerle ol da aklın başına gelsin! Çok saçma değil mi? Engelliye nasıl bakılıyor, engelli ile bir arada olmak bir ceza… Ayrımcılığı görüyor musunuz?

Diğer konular

Kitapta, ders kitaplarındaki sakatlıktan, engelli komşuya hayır, kim mükemmel ki, sakatlık izdivaca mani, yanlış tanınan engelliler: Spastikler. Birçok anne babanın düşündüğü; ‘Ben öldükten sonra’, Engelli çocuk babası olmak, elsiz-ayaksız hattat, Engelsiz Aslanlar yine şampiyon, Paralimpik oyunlarındaki başarımız gibi onlarca başlık var. Ayrıca bedensel engelli ve namaz, engelsiz cami gibi konulara da yer verilmiş.

Kitabın tabii ki eleştirilecek yönleri var. Her kitap ve her eserde olduğu gibi. Ama buna rağmen, konuların önemli bir bölümü okunması gereken bilgiler içeriyor. Okurlarımıza tavsiye ederiz.

Aday adayı olan engelli kardeşlerimize

Bu sütunlarda siyaset yapılmaz. Hangi partiden olursa olsun, engellileri üzen her konuda, unvanlarına bakmadan kendilerini eleştirmişizdir. Şimdi önümüzde genel seçimler var. Hangi partiden olursa olsun, aday adayı olan engelli kardeşlerimiz bize kısa hayat hikayelerini ve aday adaylık belgelerini gönderdikleri takdirde, hiçbir ayrım yapmadan, sütunlarımızda yayınlayacağız.

Engele rağmen yüzmek

Almanya’da bugünlerde Alman Engelliler Spor Federasyonu ile bir sivil toplum örgütü arasında imzalanan protokole göre, yeni bir uygulama başladı. Federasyon engelli çocukların yüzme sporuyla gelişmelerini sağlamak amacında. Bilindiği gibi yüzme, uzmanlar arasında en önemli rehabilitasyonçalışmalarından biri olarak görülüyor ve vücudun gelişmesine katkıda bulunuyor. Bu programın amacı, engelli ve engelsiz çocukları birlikte yüzme sporu konusunda heveslendirmek ve bu arada engelli çocukları da böylece rehabilitasyonbakımından koruma altına almak.

Siyaset spordan elini çekerse…

5 ile 15 yaş arasındaki engelli çocuklar, aileleri tarafından, program çerçevesinde bir eğitime tabi tutuluyor. Hiçbir ücret ödemeden bir yüzme pasaportu denen, içerisinde çeşitli hareketlerin yapılmasını öngören kitapçıklar dağıtılıyor. Yalnız havuzlarda değil, evlerinde de bu pasaportlarda yazan hareketleri anne ve babalarının gözetiminde yapmak zorundalar. Ağustos ayının başında ise yapılacak son değerlendirmelerden sonra, en çalışkan ve başarılı engelli yüzücü adayları, Eylül’de yapılacak yüzme yarışlarına davet edilecek. Böylece geleceğin milli sporcuları da yavaş yavaş havuzlarda gelişmeye başlayacak. Programın koruyucu ve yol gösterici liderleri, Paralimpik Oyunları’na katılmış yüzücüler olacak. Bu başarılı sporcular, çocuklara, onları motive eden örnek olarak sunulacak. Bize gelince, engelli çocuklarımız birçok yerdeki yüzme havuzlarına alınmıyor bile. Yapacak o kadar çok işimiz var ki! Ancak, bunun için de Spor Genel Müdürlüğü’nde bu konularda bilgili ve sorunların önem ve ciddiyetini kavramış yöneticilere ihtiyaç var. Bu da ancak siyasetin spordan elini çekmesi ile mümkün.

Güzel Söz

Kalem aklın dilidir. CERVANTES

sonu