FAİR PLAY`İ YOZLAŞTIRMAYA DEVAM

06 Mayıs 2006 tarihinde bu sütunlarda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play ödül törenini eleştirmiş, Fair Play`in anlamıyla ilgili olmayan ödüllerin dağıtıldığını belirtmiştik. Bu yılda değişen bir şey yok. Fair Play`in dünyadaki anlamına baktığınızda, spor konusunda sadece kurallara uymak değil, rakip oyuncuya saygı göstermek, fiziksel, fizyolojik dengeyi sağlamak diye görürsünüz. Bizde ise, birkaç gerçek Fair Play ödülünün dışında dağıtılan ödüller Fair Play Konseyi Başkanına yakışıyor. Zira, Milli Olimpiyat Komitesi`nin Fair Play Konseyi Başkanı, zamanında TMOK Başkanı Togay Bayatlı`ya en ağır hakaretleri yapıp, onu yerden yere vurmuş ve üstelik bunları yazılı olarak tüm Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi`ne göndermiş bir kişi. Seçilemedikten sonra da, hakaret edip yerin dibine sokmaya çalıştığı başkanın yanında ikinci başkan olmayı içine sindiren bir insan. Fair Play Konseyinin Başkanı böyle bir şahıs olursa sonuç da böyle olur.

Bir son verilmeli

Bu yılki komedi de, 65 yaşında Başbakanlık Kupasını kazanan bir biniciye Fair Play ödülü veriliyor. Petrol Ofisi ekibiyle Everest zirvesine çıkan bir dağcı kıza ve teknesinde Türk bayrağı ile kürekle Atlantik Okyanusunu geçen bir sporcuya. Bununla da bitmiyor ülke kültürüne değer kattığı için 50 yılda 200 belgeyi inceleyen bir profesör, Balıkesir`de müdürlüğüne yaptığı kütüphaneyi büyük bir çalışmayla tüm iller arasında ikinci sıraya oturtan bir kişiye de Fair Play ödülü veriliyor. Bu insanlarımıza olsa olsa üstün başarı ödülü, bu ülke için çalıştıklarından dolayı başka ad altında ödüller verilebilir, ama bunların Fair Play ile ne alakası var? Geçen yılda yazdığımız gibi, aradan bir yıl geçti biz hala gençlere güvendiğimizi söylüyor ama onlara iyi örnek olmayı beceremiyoruz. Bu koltuk hırsıyla Milli Olimpiyat Komitesi`ndeki bu olumsuz davranışların ne zaman son bulacağı da ayrı bir soru. Bu sorumlu kişiler artık, ülke sporuna hizmet etmeyi başka alanlarda sürdürüp bir an önce bu komikliklere son vermelidirler.