GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

İSTANBULUMUZUN YENİ HAVALİMANI

19 Nisan 2019 günü Frankfurt’tan kalkan Türk Hava Yolları uçağı ile İstanbul Havalimanı’na indik. Birçok kişinin eleştirdiği, özellikle inişteki taksi sırası gerçekten uzun. Ancak daha açılışının üzerinden 1 ay geçmemiş ve halen pist inşaatı devam eden bir havalimanı için bu son derece normal. Uçağın kapısından bagaj alım noktasına kadar yürüyen bantlar sayesinde rahat bir şekilde ilerleniyor.

Görme engelliler unutuldu mu?

Yalnız tüm bu yol boyunca görme engellilerin rahat yürüyebilmeleri için yapılan, ‘yol gösteren kabartmalı sarı şeritleri’ göremedik. Acaba görme engelliler unutuldu mu? Yoksa gerek mi görülmedi? Ya da iyi niyetli düşünürsek; hâlâ havalimanında çalışmalar devam ettiği için henüz tamamlanmadı mı? Bu konuda havaalanı işletmesinden bir açıklama beklediğimizi belirtelim.

Pasaport kontrolü

Havaalanında ilerleyip pasaport kontrol noktasına geldiğimizde, genç bir kadın polis memuruna denk geldik. Polis hanımefendinin önüne geldiğimde kendisine “Merhaba” dedim. Maalesef bir cevap alamadım. Bu arada pasaportunuzu ya da kimlik kartınızı koyduğunuz bankonun ön tarafından yaklaşık 2 santim yükseklikte polis memurunun kullandığı ekran var. Polis memurunun, pasaportunuzu ve belgelerinizi bu 2 santimlik mesafeden alırken düşürmemesi çok düşük bir ihtimal. Belli ki mimari olarak teknik bir hata yapılmış. Ve tahmin ettiğimiz şey bizim başımıza geldi. Kimlik kartlarımı verirken kadın pasaport memuru kartları banko ile ekran arasına düşürdü. Ekranı yerinden kaldırarak kartları aramaya başladı. Ve aramızda şu diyalog gelişti: Yavuz K: İsterseniz yardım edebilirim. Polis memuru: Gerek yok, zaten o kartları siz düşürdünüz. Yavuz K: Lütfen doğru konuşunuz, kartları düşüren sizsiniz. Birkaç dakika sonra kartlar bulundu ama kadın memur çok kızgın bir şekilde bana bakmaya devam etti. Bu arada imzalamam gereken formu bankonun üzerine koyduktan sonra, elindeki kalemi sert bir şekilde bankonun üzerine vurdu. İmzalayarak geri verdim. Ayrılırken polis memuru yüksek sesle, “Biz de biraz saygı görmek istiyoruz” dedi. Ben de “Saygısızlığı yapan sizsiniz” diyerek yoluma devam ettim.

Havalanı Emniyet Müdürlüğü’ne

İstanbul Havalimanı, ülkemizin dünyaya açıldığı en büyük kapıdır. Aynı zamanda gelen turistlere ülkemizin açıldığı kapıdır. Burada görevli memurların gelen yolculara bir “merhaba” demesi çok mu zor? Belli ki oradaki genç polis memurları bu konuda gerekli eğitimi almamışlar. Bakın Victor Borqe ne diyor: “Gülümsemek iki insan arasındaki en kısa mesafedir.” Önümüzdeki günlerde yapacağımız uçuşlarımızda yeni izlenimlerimizi aktarmaya devam edeceğiz

ŞENES ERZİK İLE BİR ÖĞLE YEMEĞİ

Şenes Ağabey ile ailelerimizin dostluğu çok eski yıllara dayanır. Rahmetli kayınpederi, rahmetli babamdan önce Türkiye İş Bankası’nın Genel Müdürü’ydü. Kendisini çok insancıl ve dürüst tavırları ile hatırlarım. Yine Şenes Ağabey’in ağabeyi Adnan Erzik, uzun yıllar müdürlük yaptıktan sonra Türkiye İş Bankası’ndan emekli oldu. Şenes Ağabey’in değerli eşi Dilek Abla da 33 sene Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası’nda çalıştı ve ilk kadın genel müdür yardımcısı olarak görev yaptı.

Babam, 2002-2009 yılları arasında 7 yıl Sınai ve Kalkınma Bankası’nda Yönetim Kurulu Başkanı’yken Dilek Erzik ile birlikte çalıştılar. Şenes Ağabeyi ve kendimi Türk sporundaki davranışlarımız konusunda nesli tükenmiş dinozorlara benzetiyorum. Geçen hafta yediğimiz öğle yemeğinde, Türk futbolu ile ilgili yaşadıklarını, isim vererek anlattıklarını yazmam doğru olmaz. Yazsam, işte o zaman ortalık karışır. O masada konuşulanlar benimle birlikte mezara gidecek.

ÇENGELLİ PANO

‘Yardım istiyorum’

Yüzde 86 engelliyim. Hayatta kimsem yok. 1988 yılında Sarıkamış’ta askerlik yaparken yaralandım. Kalacak yerim yok, malulüm. Yardım bekliyorum.

Mehmet Yılmaz / İstanbul
Tel: 0532 393 01 44

‘İş sahibi oldum’

TESYEV ailesini tanıdığım için mutluyum. Biz engellilere olan desteğiniz için başta Yavuz Kocaömer’e (Koca yürekli insan) ve TESYEV ailesine teşekkür ederim. Verdiğiniz desteklerle çok öğrenci okuyup iş sahibi oldu. Onlardan biri de benim. 2016’da TESYEV’in verdiği bursla Adıyaman Üniversitesi 2 yıllık işletme bölümünde okudum, sınıf 1’incisi oldum. 2018’de EKPSS’den 82 puan aldım. Adıyaman Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandım. Biliyorum çok sevineceksiniz. İstanbul’a yolum düşerse sizi ziyaret edeceğim. Sizleri seviyorum Yavuz Hocam.

C. F. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu

İşletme Yönetimi Mezunu

‘Mektup bekliyorum’

24 yaşındayım, 6 senedir cezaevindeyim. Özgürlüğün kısıtlı olduğu bu yerlerde umudumu kaybetmeyip yarınlara tutunmaya çalışıyorum. Sizlerden kitap göndermenizi rica ediyor, mektup arkadaşları arıyorum.

Arif Demirkıran 1 no’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Şakran / Aliağa

29.04.2019 Posta Gazetesi