GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE

KIZACAKLAR AMA

Yavuz Kocaömer Radikal

Bir müddettir spor yazarlarımız izledikleri Galatasaray-Antalyaspor Türkiye Kupası finalinden sonra Diyarbakır’ı, oranın insanlarını, güzelliklerini anlata anlata bitiremiyorlar. Hele bazı yazarlarımız sanki Diyarbakır i ilk defa keşfetmiş gibiler. O zaman ister istemez insanin aklına su soru geliyor. “Daha önceleri neredeydiniz?”

Diyarbakır’ı, o yörenin insanını görmek, o güzellikleri tanımak için orada muhakkak bir Türkiye Kupası finalinin oynanması mı gerekirdi? Bir daha Diyarbakır a ne zaman gideceksiniz? Yine bir futbol final maçını mı bekleyeceksiniz? Bu satırların yazarı Türkiye Engelliler Spor Federasyonu Başkanı iken, Diyarbakır da yapılan etkinliklere birçok spor yazarını davet etti. Hele içlerinde günlerdir sütununda Diyarbakır’ı yazan bir tanesi, bu davete o zamanlar cevap dahi vermedi. Zaten bu seferde Diyarbakır’a tesadüfen gittiğini ağzından kaçırdı. Ama Bülend Karpat, Ali Sami Alkış, Mehmet Güçlü, Murat Ağca gibi sağ duyulu basın mensuplarımız bizle birlikte geldiler ve Diyarbakır da eminiz ki hayatlarının en güzel günlerinden iki tanesini yaşadılar. Bizim ne rant ne reyting kaygımız var. Kimseye de laf atmak haddimize düşmez. Ama Türkiye’nin gerçeklerini yıllar sonra keşfedip de, bunları sanki çok önemli bir buluş yapmış gibi günlerce sütunlarında taşıyanların da karşısındayız. Tıpkı Leeds United-Galatasaray maçına gidip boy gösteren, Türkiye ye ve Galatasaray’a destek olduğunu iddia eden bir çok üst düzey basın mensubunun, Diyarbakır’daki maça ilgi göstermeyişleri ve oraya kadar gitmeye zahmet etmeyişlerinde olduğu gibi.

Aynı düşüncelerimiz, Leeds e gitmek için birbirleriyle kavga eden ve daha sonra Galatasaray Kulübü’nün daveti üzerine Kopenhag a gitmek için yarışan parlamenterlerimiz için geçerlidir.