Lokman Ayva ve Engelliler

Lokman Ayva ve Engelliler Posta

Yavuz Kocaömer Posta

Yer : CNN- Türk Program : Yavuz Baydar ve Soru Cevap Konuklar : Lokman Ayva ve ben

Lokman Ayva program sırasında, henüz çiçeği burnunda bir milletvekili ve engellileri temsilen T.B.M.M.’nde. Belki de deneyimsizliği dolayısıyla çok iddialı laflar ediyor ve şöyle diyor : Parti ve hükmet programında engelliler ile ilgili yazılan hususlar bizlerin taahhüdü anlamına gelir. Bunlar yapılmazsa sözümüzde durmamış oluruz. Yazılanlar rastgele, uluorta konuşulmuş şeyler değil. Düşünülmüş, planlanmış şeylerdir ve kesinlikle yapılacaktır.

Ne zaman ? Bu güne kadar Lokman Ayva ve AK Parti’nin aktivitelerine baktığımızda , engelliler konusunda pek bir şey yapıldığını söylemek mümkün değil. Tam tersine engelliler lehine sayılmayacak bazı düzenlemeler de yapılıyor. Oysa 3 Aralık 2002 tarihli programda Yavuz Baydar’ın “Yeni hükümet farkını hissettirecek mi ?” sorusuna Lokman Ayva’nın verdiği cevap : “Tabi ki, hatta öyle olacak ki kaldırıma çıkarken zorluk çeken veya kazaya uğrayan bir engelli, bu kaldırımı yaptırmak zorunda olan kurum olduğunda tazminat ödemeye mahkum edilecektir.” şeklinde oldu.

Mayıs 2003 Lokman Ayva, 2003 yılının mayıs ayına kadar engellilerle ilgili mevzuatın biteceğini ; medya, basın, sivil toplum örgütleri dahil Türkiye’deki tüm kuruluşların bu mevzuatı takip etmesi ve sahip çıkması gerektiğini belirtmişti. Biz de kendisinin söylediklerine katılarak bu görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Şimdi Lokman Ayva’dan soruyoruz : 2002 Aralık – 2003 Mayıs arasındaki süreyi geçtik , içinde bulunduğumuz Eylül ayına kadar engellilerle ilgili ne düzenlemeler yapıldı ? Bahsettiği , kazaya uğrayan, kaldırıma çıkarken zorluk çeken bir engelli okurum dava edebilecek mi ? Böyle bir yasa Meclis’ten geçti mi?

Bizim gözlemlerimize göre Lokman Ayva bu süre içinde milletvekilliğine ancak ısındı. Kendisine de buradan küçük bir tavsiyemiz var. İnternette 3-5 kişinin katıldığı forumlarda bilgi alışverişinde bulunmakla, dernek ziyaretleri yaparak insanlara tekerlekli sandalye temin etmeye çalışmakla bu işin üstesinden gelemezsiniz. Oysa gerek Boğaziçi Üniversitesi’nden masterli eğitiminiz, gerekse daha önce İstanbul Özürlüler İdaresi’ndeki başkanlık dönemindeki deneyimleriniz sizi bu zor görevde destekleyecek özelliklerinizdi. Ama gördüğümüz kadarıyla siz daha pratik bir yolu seçtiniz.

Türkiye Sakatlar DerneğiTürkiye Sakatlar Derneği (TSD) ağustos sonuna doğru yayınladığı basın bülteninde ise çok daha sert ifadelere yer vermiş. İddialarına göre , “AKP hükümeti döneminde sakatlığın yaşam kalitesinin yükselmesi , sakatların eğitim sorununun çözülmesi, sakatların istihdam sorunlarının çözülmesinden vazgeçtik, var olan haklar gasp edilerek adeta sakat bireylerin sosyal yaşam, emeklilik , öğrenim hakları elinden alınmıştır” diyorlar. Ve birkaç örnek veriyorlar.

Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojisi Genel Müdürlüğü Ölçme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 2003 ortaöğretim kurumları öğrenci seçme ve yerleştirme kılavuzunda 80 puan üzerinden 30 puanın fiziki görünüm değerlendirme puanı olarak dikkate alınacağı belirtilmiş. Bu alan giren bazı okullar ise Anadolu Ticaret Meslek Liselerinin Turizm alını, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri, Anadolu Meslek Liselerinin Seyahat Acenteliği vs . Fiziksel görünüşte de ;• Yürüyüşünün düzgün olup olmadığına ,• Doğru duruş adaylarda bedensel hareket ve çalışmalarını çok ileri derecede bozan ya da görüşü bozacak kişinin şekil bozukluğu olup olmadığına ,• Görme engelinin ve renk körlüğünün bulunmaması gerektiğine,• Konuşmayı bozan herhangi bir engelin bulunmamasına dikkat çekilmiş ve “Adaylarda aranılacak ve bulunması gereken diğer özellikler komisyonda bulunan doktor tarafından tespit edilerek uygulanır” denmiş.

Yani bir başka ifade ile, bu tür okullara çok hafif sakatlığı olan bir kişinin gidemeyeceği kayıt altına alınarak, anayasa maddelerine ve eşitliğe ters düşülmüştür.

Emeklilik Sosyal Sigortalar Kurumu’nun 4958 sayılı kanunda yapılan değişiklikle yüzde 40 sakat olan SSK’lı , 15 takvim yılı ve 3600 iş gününü doldurunca emekliliği hak ederken , AKP hükümeti bunu 20 takvim yılı ve 4400 iş gününe çıkarmıştır. 650 sayılı devlet memuru kanununda ise hala 15 yıl 3600 gün olarak belirlenen bu durum için Türkiye Sakatlar Derneği ‘’ Hani herkes yasalar önünde eşitti ! ‘’ diye sormaktadır.

Sondalar Yine SSK’lı olan omurilik felçlinin idrar sorununu çözen kendinden jelli, bir sefer kullanılıp atılan sondalar, SSK’na büyük maliyetler getirdiğinden 27.7.2003 tarihli Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanı Prof.Dr. Güral Bangel ve Sağlık İşleri Genel Müdür Vekili Prof. Dr. Orhan Canbalat tarafından imzalanmış 81 ilin müdürlüklerine gönderilen genelgeyle, hastalara kendinden jelli sondaların verilmemesini emretmişlerdir. Bir başka ifade ile, omurilik felçli sakatlar zor şartlar altında altlarına bez bağlayarak yaşamlarını sürdürüp gitsinler denilmiştir.

Yavuz Baydar : Sizin engelliler konularının takibi , uygulaması konusunda kişisel gücünüz nedir ?

Lokman Ayva : Ben partimizde merkez karar yönetim kurulu üyesiyim. Engellilerle ilgili hazırlanan programlarda yönlendirici olup , görüşlerimizi belirtiyoruz. Bu program benim programım değildir. Partimizin programıdır. Hepimiz bağlar. Yapamazsak hepimiz sözümüzde durmamış oluruz.

Şimdi soruyoruz: Acaba Lokman Ayva politik çalışmalarından fırsat bulup da partisinin merkez karar yönetim kurulunda engellilerle ilgili konularda gerekli yol göstermeleri yapmamış mıdır ? Yoksa bu görevini yerine getirmiş olmasına rağmen AK Parti , engelliler konusundaki programında vaat ettiklerini uygulamakta yanlışlıklara mı düşmüştür ?

Bizce, Lokman Ayva gibi kendisi de engelli olan ve engelliler konusunda büyük deneyimi bulunan bir milletvekilinin tek partili iktidarda Meclis’te bulunması ülkemizdeki tüm engelliler için büyük bir şanstır. Eğer sevgili Lokman Ayva bu uzun yıllardan sonra ele geçmiş şansı daha dikkatli ve sistemli bir şekilde kullanabilirse.

sonu