MİLLİ FORMAYA SAYGI
Yavuz Kocaömer Fanatik
Son zamanda, engelliler sporunun okçuluk ve tekerlekli sandalye branşlarında yeni bir davranış biçimi ortaya çıktı. İspanya’da yapılan Dünya Şampiyonası öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi sporcuları, antrenörleri Hayri Ertan’ın kafileye refakatçi olarak yazılmasını protesto ederek yarışmalara katılmayacaklarını belirttiler.
Bu arada Çankırı Belediye Spor’un okçusu Özgür Özen de, antrenörü Muhsin Öç’ün Milli Takım kadrosunda yer almayacak olması nedeniyle affını istemiş ve Dünya Şampiyonası’na katılmamıştır.
Aslında her iki olayda da sporcuların kabahati yoktur. Nitekim Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan’ın gerekli görüşmeleri yapmasından sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Ve Bakım Merkezi’ne bağlı sporcular Dünya Şampiyonası’na katılmışlardır.
Buradaki ayıp antrenörlerindir. Özellikle Muhsin Öç’ü bu satırların yazarı çok yakından tanımaktadır. Konunun daha da gelişmesi halinde, söyleyeceği ve yazacakları şeyler de olacaktır.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yurtdışına kafileler gönderirken, bugün artık geçerliliğini kaybetmiş yasalar yüzünden kafileye katılacak idareci ve antrenörleri devre devre yaptıkları görevden farklı bir şekilde kafileye dahil etmek zorunda kalmaktadırlar. Aksi halde, mevcut yasalar gereği yurtdışına çıkış onayı alınamamaktadır. Spora gönül vermiş, bu engelli gençlerimizi Dünya Şampiyonası’na hazırlayan bir antrenörün, kafilede bir başka isimle yer almasının tek sakıncası vardır, o da, eğer ödül yönetmeliğine göre bir şampiyon okçumuz çıkarsa, bu halde antrenörü bu ödülden yararlanamamaktadır.
İşte engelli sporcularımızı milli formaya saygısızlık yapmayı düşündürmeye vardıracak bu davranışın altında yatan bu ufak hesaplardır.
Bir başka olay da, II. Dr. Trawinski Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası’na katılan Türkiye karmasında İzmir Büyük Şehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübünden Mehmet Akın’ın kadroya alınmayışı nedeniyle bu kulübümüzden karmaya seçilen sporcuların Milli Takım’a katılmak istemeyişleriyle ortaya çıkmıştır.
Milli Takımlar’a oyuncu seçmek, hangi spor dalında olursa olsun teknik kadronun görevidir. Bir sporcu bir müsabakada göreve çağırılırken, bir başka müsabakada davet edilmeyebilir. Bunun karşılığı “kazan kaldırmak” şeklinde “Milli Takıma katılmıyorum” diyecek kadar işi ileri götürmek olmamalıdır. Nitekim, kulüp başkanı Safter Karabağlı’nın devreye girmesiyle bu tatsızlığın son anda önlendiğini de bizzat yaşadık.
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’da milli formaya saygı göstermeyen böyle sporculara, hangi branşta olurlarsa olsunlar, Türkiye’nin bir muhtemel şampiyonluğuna engel olacak bile olsa, gerekli cezaları vermelidir.