GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE

NEDEN ÖDÜL ALAMADILAR? (2)

Yavuz Kocaömer Fanatik

İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübüün Avrupaın ikinci derecede şampiyonası olan Andre Vergauwen Kupasıdaki ikinciliği üzerine, yönetmeliklere göre neden ödül alamayışını 21 Şubat 2004 tarihli Milliyet eki sütunumuzda yazdıktan sonra, bizi \kalem sallayan uzmanımız\ diye adlandıran gazeteci kardeşimiz yine birtakım yanlışlara düşmüş.

Bugün bu yazıları yazanların, engelli sporları ile hiçbir ilgileri ve bilgileri olmadığı zamanlarda , bu satırların yazarı , zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı ile verdiği aylar süren mücadele sonucunda , o zamanki haliyle insan haklarına aykırı Ödül Yönetmeliği\ ni engelliler için de eşit uygulanabilir hale getirmiştir.

Engelliler sporuna gönül vermiş, gazeteci olmayan ama engelliler sporunun uluslararası uygulamalarını en iyi bildiğini her zaman iddia eden , bu işe son 7-8 senesini vermiş bir insan olarak , engelli bir kulübümüzün ödül almasından duyacağım mutluluğu acaba kaç kişi benim kadar içinde hissedebilir ?

İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımıa karşı bu satırların yazarının bir art niyetinin olması da mümkün değildir. Daha geçen yıl , başarılarından dolayı TESYEV olarak kendilerine bugünkü değerlerle 4 milyar Türk Lirası değerinde bir basketbol sandalyesini hediye etme kararını bu satırların yazarı almıştır. Buna karşılık, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Safter Karabağlı da büyük bir jest yaparak \Bizim kulüp olarak maddi imkanlarımız müsait. Lütfen bunu ihtiyacı olan bir başka kulübe veriniz \ deme yürekliliğini göstermiştir.

\ İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübüe manevi ödül verilmeliydi diye itirafta bulundu \ diye yazmış gazeteci kardeşimiz benim için. Bunlar saygı sınırlarını zorlayan ifadelerdir. Benim suçum ne ki, neyi itiraf edeceğim ? Ama konumuz o değil ki. Konu; yönetmeliklere uygun olmayan bir şampiyonada, ikinci olan bir takımımıza ödül verilmedi diye ortalığı karıştırmak .

Tekrar etmekte fayda var : Türkiyede hangi şampiyonalarda kimlerin, nasıl ödül alacağı bir yönetmelikle belirlenmiştir. Devlet harcamaları denetime tabidir. Bu yönetmeliğe aykırı olarak hiçbir takım ve ferdi sporcuya ödül verilemez. Eğer verilirse, o zaman bunu verenler mahkemede hesap verirler.

Galatasarayın UEFA Kupasıı kazandığı zaman, ödül yönetmeliğine yapılan bir ilave ile bu kulübümüze parasal ödül verilmiştir. Bu doğrudur. Ancak bir zahmet edip de ödül yönetmeliği incelenirse, Futbol Federasyonu ile ilgili ödüller bölümünde Milli Takıma verilecek ödüllerin dışında, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası olarak iki ayrı bölüm vardır. Benzeri bir sınıflama voleybolda, basketbolda ve diğer sporlarda yoktur. Buna paralel olarak da Tekerlekli Sandalye Basketbol Avrupa Şampiyonalarıda ismen belirtilerek Champions Cup, Andre Vergauwen Cup, Willi Brinkmann Cup denmemiş, sadece Avrupa Şampiyonası denmiştir.

Bunun bir eksiklik olup olmadığı ayrı bir tartışma konusudur. Ancak , bugünkü mevcut yönetmeliğe göre, birinci derecedeki Champions Cup ödül yönetmeliğinde belirtilen Avrupa Şampiyonasıdır. Dolayısıyla böyle polemiklere girmeden evvel konuyu iyi incelemek gerekir.

Efes Pilsenin Radivoj Koraç anısına düzenlenen kupayı müzelerine götürmesinde, heykelinin dikilmesi de yine ödül yönetmeliği ile ilgisi olmayan bir konudur. O zaman verilen parasal ödül, bugün geçerli olmayan yönetmeliklere göre verilmiştir. Ülkemizde önce mevcut yasalara, yönetmeliklere uyma mecburiyeti vardır. Bunları gelen başarılara göre keyfi olarak değiştirmek mümkün değildir.

Tekrar etmekte fayda görüyoruz: Şu anda mevcut Ödül Yönetmeliğine göre Türkiyede hiçbir tekerlekli sandalye basketbol kulübünün Andre Vergauwen veya Willi Brinkmann Kupasıda ilk üçe girmesi halinde, ödül alması yasal olarak mümkün değildir.

Kulaktan duyma meselesine gelince de; yine bu konuda engelli basketboluna sayfalarını açan Fanatik Basket Gazetesiin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sevgili İsmet Badem ile çok kısa bir süre önce Ankarada, havaalanında karşılaştığımız da, yukarıdaki konuları anlatarak \ Bunları niçin böyle yazıyorsun ? \ dediğimde, cevabını kendisi de hatırlayacaktır : \ Ağabey ben böyle duydum, onun için yazdım.\ İsmet seni çok, hele Hüseyin Sakaryayı kızmazsan daha da çok seviyorum. Amacım doğruların açığa çıkması.

Bu konuda yazılan son yazıdır. Gerçeği bir kere daha tekrar etmekte fayda vardır : İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü ün hakkı yenmemiştir. Eğer böyle bir şey olsaydı, önce bu satırların yazarı, o hakkı yiyenlerin ( daha önceden çok örneklerinin yaşandığı gibi ) karşısına çıkardı. Bugünkü yönetmeliklere göre, durum yukarıda anlatılan gibidir. Bu yönetmeliği değiştirmek ise Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüün yetkisindedir.

Kulüplerimiz veya bu konuda yazı yazan basın mensubu kardeşlerimiz haklı gerekçeleri var ise ve buna ön ayak olurlarsa istenen bir değişiklik neden yapılmasın ?