ÖNCE İNSAN SONRA HAKEM
2 hafta önce, Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) organizasyonu ile LİG TV’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen dünyaca ünlü eski hakemlerinden Dr. Markus Merk ile tanışıklığımız bundan 1-2 yıl önce Almanya’da olmuştu. Daha sonra ricamız üzerine İstanbul’a geldi. Futbol ile yakından ilgilenenlerimiz Markus Merk’in ne kadar başarılı ve düzgün bir hakem olduğunu bilir. Dr. Markus 3 defa dünyanın, 7 defa ise Almanya’nın en iyi hakemi seçilmişti. Aslen diş hekimi olan Markus Merk, 1991 yılında ilk defa Güney Hindistan’a gider. 35 çocuk yurdunda 2500 çocuğun dişlerini kontrol ve tedavi eder. Gördüğü manzara karşısında çok üzülen ve bu insanlar için bir şeyler yapmak gerektiğine inanan Markus Merk, 2 sene sonra Hintli bir aile ile birlikte 17 dönümlük bir arsa satın alır. 1996 yılında ise Kaiserslautern’de ‘Hindistan Yardımı’ isimli kamu yararına bir dernek kurar.3 tane çocuk köyüBugün gelinen noktada Sogos Patty, Mary Martha ve Benedict isimli 3 tane çocuk köyü kurar. Şu anda bu okullarda 1050 öğrenci ders görürken, aynı köyler içinde kurulmuş 10 yetim evinde ise 140 yetim barınmakta. Markus’un 4’üncü yeni biten projesi ise bir yaşlılar evi. Bu arada 2011 yılında Benedict okuluna ilave yapılarak buradaki öğrenci sayısı da artırılacak. Bu arada Mary Martha Çocuk Köyü’nün yakınlarında 50 yataklı bir ‘Yetim Evi’ daha bitmek üzere. Sosyal konulardaki duyarlılık ve meydana getirdiği eserler için Dr. Markus, 2005 yılında Alman Devlet Liyakat Nişanı’nı alıyor. 2 yıl önce diş hekimliğini bırakan Markus, Almanya’da haftada en az 3 gün ‘Güvenli Karar Vermek’ isimli konferanslarla şirketlerin yöneticileri ile bir araya geliyor. Bizlerin deyimiyle ‘Adam gibi adam’ olan Markus Merk, eminiz Türk futboluna da önümüzdeki dönemde önemli katkılar sağlayacaktır.Görme engelliler sporlarıTürkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu’na bağlı olarak goalball, futsal B1, futsal B2-B3, yüzme, halter, atletizm, satranç ve judo dallarında 60’ın üzerinde görme engelliler spor kulübü faaliyet gösteriyor. Çok değil bundan 10 yıl önce görme engelliler spor kulüpleri sayısı sıfırdı. 1999 yılında ilk goalball toplarını (içinde zil olan toplar) Atatürk Havalimanı’nda bir torba içinde gümrüğe getirdiğimde kontrol memurları da çok şaşırmıştı. Özellikle son senelerde Mesut Dedeoğlu’nun başkanlığında görme engelliler sporu yalnız yurt içi müsabakalarda değil, uluslararası alanda da önemli başarılara imza atmaya başladı. Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu Genel Sekreterliği de (IBSA) şu anda Mesut Dedeoğlu tarafından yürütülüyor. Son 2 yılda, özellikle goalball, halter ve judoda uluslararası başarılar peş peşe gelmeye başladı. Geçtiğimiz yıl Amerika’da yapılan Halter Dünya Şampiyonası’nda 3 altın, 4 gümüş ve 3 bronz madalya kazanan görme engelli haltercilerimizden Serhat Uz kendi kilosunda bir dünya rekorunun da sahibi oldu. Yine geçtiğimiz yıl Amerika’da yapılan Dünya Gençlik Oyunları’nda 4 altın, 1 gümüş ve 1 bronz madalya kazanan görme engelli sporcularımız bu yıl Antalya’da yapılan Dünya Judo Şampiyonası’nda 2 bronz madalya elde ederek kızlarda takım halinde ikinci oldular. Şampiyonaya katılan ülke sayısının 38 olduğunu söylersek başarının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.Sistem önemliSistemli çalışıldığı zaman neler olabileceği böylece daha net bir şekilde görülüyor. Şimdi Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) önümüzdeki haftalarda Görme Engelliler Spor Federasyonu’na bağlı spor kulüplerine yurt dışından getireceği 450 adet futsal topu ile bir o kadar da goalball topunu dağıtacak. Engelli grupları içinde eğitim seviyesi en yüksek grup görme engellilerdir. Bu avantajlarını, kişisel hırslarını bir kenara bırakarak, Görme Engelliler Spor Federasyonu’na daha fazla destek vererek kullanırlarsa bu sporlarda uluslararası başarılarımızın daha da artacağına inanıyoruz. 19.07.2010 Posta Gazetesi