RİO’DAN NOTLAR
Öncelikle 4’üncü defa katıldığımız Paralimpik Oyunları’nın organizasyon bakımından en kötüsünü yaşadığımızı söylemeliyiz.
Paralimpik Oyunları’nın şansı ise daha önce yapılan Olimpiyat Oyunları’nda çıkan aksaklıkların bir kısmının düzeltilmiş olmasıydı.
Olimpiyat Köyü’ndeki odalar temizlik bakımından olimpiyatlarda olduğu gibi, Paralimpik Oyunları’nda da sınıfta kaldı. Teselliyi çok sevimli ve insancıl Brezilyalılarda bulduk. Gerek gönüllü çalışanlar, gerek Rio halkı, oyunlar boyunca yüzlerindeki gülümsemeyi ve yardımcı olmada birbirleriyle yarışmayı hiç elden bırakmadılar.
Güvenlik bakımından Rio, anlatılan Rio idi. Bir örnek vermek gerekirse; Pestana Rio Barra Oteli’nde kalan kafilemizdeki bazı yöneticilerden duyduğumuzu aynen aktaralım:
“Sabah otelden ayrıldık, akşam geldiğimizde hepimizin odalarındaki küçük kasaların açık olduğunu gördük. Paralarımızı saydığımızda, her birimizden 300’er dolar çalındığını görünce polise başvurduk.”
Polisin otel yetkilileri ile yaptığı görüşmede verilen cevap aynen şu idi:
“Bu temizliği yapan, yarım gün çalışan dışarıdan gelen işçilerdir, biz bir şey yapamayız.”
Şansımız ise, sporcularımızın ve diğer kafile mensuplarının daha kötü olaylar yaşamamış olması. Oyunlar sırasında, araç kiralama şirketinin sahibi Umut Eker bizzat bizimle ilgilendi. (Biraz çok konuşmasının dışında, kızma Umut) her derdimizle ilgilendi. Bizim için önemli olan tavsiyelerde bulundu. Eğer Rio’ya yolunuz düşerse, Umut’la daha önceden temas etmeyi ihmal etmeyin. www.eker.com.br
Olimpiyat Köyü’nde gecesini gündüzüne katan Gizem Girişmen ile Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal’a sporcularımız adına da bir teşekkür borçluyuz.
Bu arada Chef de Missionumuz ne yaptı? Bu konuya hiç girmeyelim. Kalpleri de kırmayalım.