GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

Sayın Yavuz Bey ( II )

Sayın Yavuz Bey ( II ) Posta

Yavuz Kocaömer Posta

Sevgili okuyucularım, geçen hafta yayınladığımız Kayserili okurum Semiha Hanımın mektubuna ve benim verdiğim cevaplara kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Engelli dostu

Yavuz Bey \ Sizin engelli dostu olduğunuzu biliyor ve buna inanıyorum. Neden derseniz , yıllardır bıkmadan usanmadan engelli sorunlarına sizin kadar önem veren bir kişi görmedim. Engelli insanların nelere ihtiyacı olduğunu anlıyorsunuz. Bunu gerçekten samimi olarak ve yürekten söylüyorum. Sizin gibi insanların sayısı daha fazla olsa , engellilerin sorunları daha kolay çözülür sanıyorum. Çok şeyler yazmak istiyorum ama olmuyor. Evimizden çıktığımızda karşılaştığımız sorunlar yazmakla bitmez. Kendi engelimiz yetmiyormuş gibi karşımıza bir o kadar daha engel çıkıyor\

İçişleri Bakanlığı Genelgesi

10 Ağustos tarihinde İçişleri Bakanlığı Abdülkadir Aksu 81 il valiliğine bir genelge gönderdi. Bu genelgede \ Özürlü vatandaşlarımızın , kentsel yaşama katılmaları , kent aktivitelerinden yararlanmaları , toplum içinde yaşama ve sosyal haklarını rahatlıkla kullanabilmeleri için en başta fiziksel çevrenin düzenlenmesi gerekmektedir. Mevcut meydan, park, yaya yolu, kaldırım, geçitler , rampalar, merdivenler, duraklar , istasyonlar , otoparklar , telefon kabinleri , sinyalizasyon ve işaretlemeler gibi bütün kentsel altyapının özürlülerin ulaşımına uygun hale getirilmesi , yeni projelerin bu anlayışa uygun şekilde geliştirilip uygulanması, toplu taşıma araçlarının , özürlülerin ulaşımına uygun duruma getirilmesi, özür grupları dikkate alınarak araç, yaya yolu ve geçitlere sesli uyarıcılar yerleştirilmesi, şehir rehberleri, broşür, afiş, elektronik panolar ile tehlike uyarı panolarının , özürlülerin de yararlanabileceği gibi hazırlanması, kamuya açık olarak işletilen park yerlerinde özürlülere belli oranda yer ayrılarak , buralara ulaşım ve kullanım kolaylığı sağlanması, kamuya açık bütün binaların girişleri, asansörleri, koridorları ve tuvaletlerinin özürlülere yönelik standartlara uygun şekilde yapılması, binaların iç mekanlarında işitme ve görme engellilerin yararlanacağı işaretleme, görsel ve sesli bilgilendirmeler konulması önem taşımaktadır\ deniliyor .

Para bulunursa

İçişleri bakanımız 81 ilin valiliğine gönderdiği genelgede şöyle devam ediyor: \Ancak, ilgili mevzuatla yerel yönetimlere verilen bu görevlerin yerine getirilebilmesinin temel şartı bütçede bu konu ile ilgili ödenek bulunmasıdır. Aksi taktirde bu kapsamda hazırlanan yararlı projeler uygulamaya konulamayacaktır.\ Bu bakımdan da Sayın Aksu 2005 yılı bütçe hazırlık çalışmalarının yapıldığı bu dönemde il özel idare ve belediye bütçelerinin ilgili kalemlerine gerekli ve yeterli ödeneğin konulmasının gerekliliğine işaret ediyor. Ayrıca \ İliniz özel idaresi ve iliniz dahilindeki belediyelere bu konuyu duyurun ve hassasiyetle takip edin\ ricasında bulunuyor

Her şey para mı ?

Yukarıdaki önlemlerin tümü alındığında Türkiye de engelli insanların sokağa çıkmaları , toplum hayatına karışmaları ile ilgili hiçbir sorun kalmaz. Ancak bunların yapılması kanaatimizce sadece paraya bağlı değil. Yerel yönetimlerin ve mülki idare amirlerinin bu konuda duyarlı olması da çok önemli. Bizim acizane önerimiz , İçişleri Bakanlığımızın valilerimize , engellilerin ihtiyaçları için bütçeden ayrılana dek, sorunların ne şekilde ortadan kaldırılabileceği ve azaltılabileceği konusunda seminerler düzenlemesidir.

Duyarlı insanlardan meydana gelen bir mülki ve mahalli idareler topluluğu, ülkemizde engelli insanlarımızın bir çok sorununu ortadan kaldırır.

Neden yapıyorsunuz ?

Kayserili okurum Semiha Hanım şöyle devam ediyor : \Ben ve benim gibi anaların çektiklerini siz anlıyorsunuz. Engellinin hakkını arıyor, mücadele ediyorsunuz. Benim merak ettiğimse neden bu kadar engellileri koruyor ve gözetiyor olmanız. Merakımı bağışlayın , çünkü beni ve benim gibi aileleri , aile içinde ve çevremizde kimse anlamak istemiyor. Ama siz anlıyor ve yol gösteriyorsunuz . Bunun sebebinin tek cevabı olabilir: İnsanları , özellikle de hayatlarını tek başına idare edemeyen yavrularımızı, kuzularımızı, canlarımızı yürekten seviyor olmanız. Ben tek başıma bunu bir türlü anlatamıyorum . Ben yavrumu her haliyle yüreğimde yaşatıyorum. Onun her yerde tercümanıyım. Anası olmadan kızım , tomurcuğum kimseye halini anlatamaz. Hayatını yardım almadan sürdüremez.\

Ateş düştüğü yeri yakar

Semiha Hanım herhalde eski yazılarımızı okumamış. Ben 22 sene bedensel engelli bir ağabeyle birlikte yaşadım. Daha önce de yazdığım gibi ağabeyim bu süre içinde ne yürüdü ne oturdu. Hep yattı . Çok zekiydi , evimizin hakimiydi. Geçen bu süre içinde , bir insanın psikolojik ve fizyolojik olarak nelere dayanabileceğini gördüm.

Çocukluğum , ağabeyimin engelinden dolayı bazı kısıtlamalarla geçti. Ama bugün geriye baktığımda onun çektiği ıstıraplar dışında hiç de şikayetçi değilim. \ Keşke o sağlıklı bir şekilde yaşasaydı da ben bugüne göre daha kısıtlı bir hayat yaşasaydım\ diye de düşünüyorum.

İşte bu bakımdan sevgili Semiha Hanım , belli bir yaştan sonra kendimi engelli insanlara yardımcı olmaya yönlendirdim. Son 8 yıldır dostlarımın ve sizlerin desteği ile engelliler için birtakım şeyleri düzeltmeye çalışıyorum.

Burası Türkiye

Tabii bunları yaparken tekerlerine çomak soktuklarımızdan , çıkarlarına engel olduklarımızdan eleştiriler alıp , küfürler bile yemiyor değiliz. Ama hiç önemli değil . Amacımız 2 günlük şu hayatta insan gibi yaşayabilmek ve insanların da dertlerine çare bulabilmek.

Kim anlıyor ?

Semiha Hanım şöyle devam ediyor : \ Yavuz Bey, eğer yazdıklarımı okursanız, kayda değer görürseniz bizlere yazılarınızla yardımcı olun. Oluyorsunuz ama, anlıyorum ki kimse bunu anlamıyor. Engellinin yaşama hakkına kimse el uzatmasın. Siz her tarafta birkaç cümle ile de bu çocuklarımız hakkında yazın ki, insanlık gafletinden ve umursamazlıktan uyansın. Uyansın da kendine değil de , etrafında olup bitene baksın. Bizlerin tek savunucusu siz, bizleri tek düşünen siz. Biliyorum ki siz oldukça bizlerin sorunları POSTA da çıkacak. Allah sizi engellilerin başından eksik etmesin. Çünkü sizin gibi düşünen insanlara çok ihtiyacımız var. Şunu da eklemek istiyorum. Benim oğlumun gözleri rahatsız. İlk engeli oğlumda yaşadım. Şuan 16 yaşında . Eşim 26 ay önce trafik kazasında omuzdaki sinirleri koptuğu için kolunu kullanamıyor. O da bedensel engelli.

Bunları şunun için ekliyorum. Kimse sağlam kalacağını zannetmesin , çünkü her an bir kaza engel getirebilir. Ben engelli ailemden bıkmadım, usanmadım. İnsanlar en küçük bir sıkıntıda ne çılgınlıklar yapıyor . Bunları sizler yazarsanız belki insanlık uyanır.\

Şüpheniz olmasın

Sevgili Semiha hanım, hiç şüpheniz olmasın ki sağlıklı olduğum ve yaşadığım sürece bu insanlık hizmetinden vazgeçmeyeceğim. Kızanlar olacak. Bu işlere girdiğimde Türkiye deki koşullar gereği ağzı olan konuştu. \Bu işleri para için yapıyor\ dediler. Sonra baktılar ki yazdığım yazılar dahil hiç kimseden bir lira dahi almazken , kendi cebimden de engellilerin rahatı için elimden gelen desteği yaptım. \ Politikaya girecek \ dediler, 2 seçim geçti , hiçbir partiden gelen teklifi kabul etmedim. Bundan sonra da etmeyeceğim. Ben insanların insan gibi yaşamasından başka bir şey düşünmüyorum. Bu yolda da Allah güç verdiği sürece hep sizlerle ve sizlerin yanında olacağım. Hem de hiçbir karşılık beklemeden .