GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

SEÇİMLER GEÇTİ AMA …

22 Temmuz ‘da yapılan milletvekili seçimlerinde , yine bir bölüm bedensel engelli vatandaşımız oy kullanamadı. Tüm iyi niyete rağmen organize olamamak , gerekli önlemleri almamak bunda baş rolü oynadı.

‘’ Seçimde oy kullanmadım ‘’

İbrahim Gümüşdal isimli okurumuzdan bir mektup aldık. Şöyle diyor : ‘’Istanbul 1. Bölge 2040 no’lu oy sandığımın Maltepe Halit Armay Lisesi’nin (giriş önce 3 basamak , daha sonra 5 basamak merdiven) 2’nci katında olduğunu öğrendim. Tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğum için , eşim durumu sandık görevlisine bildirdi. Sandık görevlisi ‘’ Okul müdürü ilgilenir ‘’ dedi. Okul müdürü “Ben söylemiştim engelliler için zemin kata bir sandık koyalım , ama dinleyen olmadı ‘’ dedikten sonra , orada bulunan seçmenlere dönerek “Arkadaşlar yardımcı olsun , eşinizi yukarı taşırlar!!!! ” diye de harika bir çözüm buldu. ‘’

90 kilo

Vücut ağırlığım , protezlerim ve tekerlekli sandalyemin toplam ağırlığı 90 kiloyu buluyor. Bana yardımcı olmaya çalışan gönüllülerden birinin Allah korusun ayağı kaysa, dengesini kaybetse neler olacağını düşünmek bile istemedim.Ve oy kullanmaktan vazgeçtim.

Şimdi soruyorum

Yüksek Seçim Kurulu , sandıkların zemin kata alınmasında ne gibi bir sakınca görmektedir ki , engelliler ve yaşlılar oylarını kullanamamaktadırlar veya bu kadar eziyet çekmektedirler?

45 oyun bir milletvekili için seçimi değiştirdiği sistemde , acaba benim gibi oyunu kullanamayan engelli oylarının seçimlere ne gibi bir etkisi olurdu? Engellileri ve yaşlıları üst katlara ulaştırmak için uğraşan gönüllü yardımseverler , bu yardımları karşısında ( olmaz ya ) herhangi bir parti için oy telkininde bulunmuş olsalar , hangi engelli veya yaşlı seçmen bu olağanüstü çaba karşısında etkilenmez di ? ‘’

Belçikalı misafirin karşısında

En çok zoruma giden şey de , o gün tesadüfen yeğenimin Belçika ‘ dan gelmiş misafirinin, bu gördüklerine bir anlam verememesi ve bizden fazla üzülmesi. Seçim döneminde dahi engellilerden bahsetmeyen siyasi partilerden umudumu kestiğimden , işe de çok saydığım Cumhurbaşkanımdan başlamak istiyorum. Madem bu ülkede hukukun üstünlüğü var ve kendileri de icraatları ile bunu kanıtlıyorlar, o zaman sayıları sekiz milyonun üstünde olan engelli vatandaşlarının hukukunu gözetmelerini rica ediyorum.

Yerel seçimler

1,5 yıl sonra yerel seçimler yapılacak. Aynı sorunlar yeniden yaşanacak. Belki Yüksek Seçim Kurulu bu ve benzeri yakarışlara kulak verir de , şimdiden engellilerin oy kullanacakları sandıklar konusunda bir düzenleme yapılır.’’

Adem Saykın’dan mektup var

Londra’da tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren Adem Saykın daha önce köşemizin konuğu olmuştu. En son olarak Croydon Belediyesi tarafından geleneksel olarak verilen ‘’ Altın Vatandaşlık Ödülü ‘’nü almıştı. Nedeni ise , bilgisayar ve teknoloji alanında bir yıldır gönüllü çalışmasıydı. Geçenlerde bize bir mail atmış.

‘’ Bu konu sizi ilgilendiriyor ‘’

‘’ Okan Bayülgen’in seçimlerden önce sunduğu son programı üzüntü ile izledim. Bayülgen iyi niyetli ancak konulara uzak olduğu için programı bir gönül – vicdan yaklaşımıyla yapıyor gibi geldi bana. Tepeden tırnağa siyasete battığımız o dönemlerde ve hatta büyük seçime beş kala , ben bu programda biraz Ak Parti’ ye ve doğal olarak Lokman Ayva’ya destek veren bir durum sezdim. Ama sanırım o tarih itibariyle Sayın Lokman Ayva’nın yerinde kim olsa aynısını yapardı demekten kendimi alamıyorum. İstanbul ‘da mahalle mahalle gezeceğine , bu program ona çok büyük avantaj sağlamıştır. Bu sebeple programda engelli sorunları masaya yatırılamazdı ve ısrarla bu programın zamanlamasının yanlış olduğunu düşünüyorum. ‘’

Katkı yok

Okan Bayülgen’in bu tür bir programa katkısının hiç olmaması üzücüdür. Çünkü bazı insanlar Okan Bey’in engellilerin sorunları hakkında bir-iki fikir beyan edeceğini düşünmüş olabilir. Katılımcılar arasında tekerlekli sandalyesiyle bir kızcağız vardı ki en çok ona üzüldüm. Sayın Lokman Ayva’nın siyaset arenası üslubu altında bu kız kardeşimizin söyleyecekleri ve söyledikleri kaybolup gitti. Son umudum ise Şükrü Boyraz’dı. Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı da maalesef birkaç günlük soruna değinerek zamanını boşa kullandı. Netice itibariyle program sunucusu ve katılımcılar gerçek amaca hizmet etmeyen talihsiz bir iş yaptılar. Meydan , Sayın Lokman Ayva’nın siyaset kürsüsüne dönüştürüldü. Sakın bundan AK Parti siyasetine karşı olduğum çıkmasın , ben Türkiye’de engelliler üzerinden yapıla gelmiş her tür siyaset anlayışına karşıyım. Ağır engellinin hayati önem taşıyan sağlık sorunlarının çözümünün kanunlara ve maddelere bağlanmasını kabul edemiyorum. Örneğin ; oradaki güzel kızımız idrara çıkabilmesi için SSK tarafından karşılanması gereken kateter ücretinin 6 aydır ödenmeden bekletilmesi hangi insan haklarına sığabilir ? Düpedüz ‘’ İdrara çıkma öl ‘’ demenin bir başka siyasi yoludur bu.’’

Lokman Ayva tek başına katılmalıydı

Bunun gibi hayati önem taşıyan bir çok sağlık ve sosyal sorunlar varken Okan Bey’in , Sayın Lokman Ayva’ya ‘’ Bu sefer kaçıncı sıradan aday gösterildiniz ? ‘’ diye sorusunun ne kadar anlamlı olduğunu sorgulamaya bile gerek yok. Sayın Lokman Ayva bence programa tek katılmalıydı ve programın akışı daha baştan söylenmeliydi ki ortaya faydalı bir şeyler çıksın. 2002’den bu yana Sayın Lokman Ayva’nın yaptıkları, yapmak istedikleri ve yapamadıklarının konuşulacağı belirtilseydi , biz de engelliler olarak çok büyük beklentiler içinde televizyon karşısına geçmemiş olurduk. ‘’ Katılmamak elde değil

Adem Saykın’ın görüşlerine katılmamak elde değil. Ancak Okan Bayülgen son zamanlarda engelli vatandaşları sıkça programına çıkararak , bu ülkede onların da var olduğunu göstermeye çalışan bir kardeşimiz. Zaman içinde engelliler konusundaki bilgileri arttıkça , onların sorunlarına köklü çözümler bulacağından şüphe etmiyoruz.

DUYURU TESYEV ve JANDARMA Bölge Komutanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği Engellilere Bilgisayar Kursu eylül ayında İstanbul’da başlayacaktır. Katılmak isteyen engelliler TESYEV’in ( 0 212 ) 274 10 32 – 274 11 71 no’lu telefonlarına başvurabilirler.

Güzel SözDevler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. Necip Fazıl Kısakürek