GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

SÖZ SİZİN

SÖZ SİZİN posta

Yavuz Kocaömer posta

SÖZ SİZİN ( I )

Sevgili okurlarım, son aylarda sizlerden çok sayıda mektup, faks ve e-mail aldık. Bu bakımdan , bugünkü köşemizi sizlere ayırdık . ‘’ Söz sizin ‘’ diyoruz. İşte sizden gelen mesajların bir kısmı.

Başbakanımız’a

İstanbul – Büyükada’dan yazıyorum. Bir engelli annesiyim. Sizin aracılığınızla Başbakan’a sesimi duyurmak istiyorum. Başbakan ‘’ 2005 yılı engellilerin yılı olacak ‘’ dedi, sözde kaldı. Avrupa Birliği için bazı TV kanalları açıldı. Ama engelliler için niye bir TV kanalı açılmıyor ? Başbakan ‘’ Nasıl olsa bunlar engelli , televizyondan anlamaz ’’ diye mi düşünüyor ? Engelli olsalar da , onların da duyguları var. Ben bir engelli annesi olarak bütün engelliler için bir televizyon kanalının açılmasını istiyorum. Hiç olmazsa orada engellemeyin. Bir sitemim de Milli Eğitim Bakanı’na. Benim 1979 doğumlu , Murat adında zihinsel engelli bir oğlum var. Şimdiye kadar eğitim görmedi. Gazetenizde okudum . Milli Eğitim Bakanı’nın ‘’ Hadi kızlar okula ‘’ kampanyası için bisiklet yarışlarına katıldığını gördüm. Şimdiye kadar bir yetkili gelip bana ‘’Bu çocuk eğitim gördü mü ? ‘’ demedi. Bir anne olarak çok üzgünüm. Geçmişe mazi derler. Devlete çok kırgınım. Oğlum keşke eğitim görseydi. Şimdi diyeceksiniz ki ‘’ Bu çocuğun babası yok mu ? ‘’ Tabii ki var ama engelli olduğu için oğlunu terk etti. Hatta iki tane de ablası var ama onlarda bırakıp gittiler.

Necla ARCA Çınar Cad. Kozalak Sokak No.3 Büyükada – İstanbul

Hiç görmedim ki !

Eğer birileri varsa hayatınızda , ağlamak bile anlamlıdır. Yalnızken atılan kahkahalarda bir çocuğun acı çığlıkları saklıdır. Ben ışıksızım , yani gecem, gündüzüm bir. Aynalara yabancıyım. Ben kime benziyorum kimbilir ? Hiç görmedim sevdiklerimi. Ama yürekleri öylesine benim ki , bana öylesine tanıdık ki, onları düşlerimde öyle anlamlandırdım ki … Annem sevgi kokuyor, babam özveri , ağabeyim ise yaşama sevinci. Bugün ben varsam bunu önce aileme, sonra bana el veren, sayısı çok az olan dostlarıma , bana emek veren , inanan , güvenen, benden desteğini esirgemeyen öğretmenlerime borçluyum. Onlar

olmasaydı , bu yürek zorda kalırdı. Dudaklarımda vahşi bir tat gezinirdi, ellerimin ne işe yaradığını bilmezdim. ‘’ Sevmek bir sanattır ‘’ demişti öğretmenim. Ne doğru söylemiş. Şimdi daha iyi kavrıyorum ki sevgi her kapıyı açan bir anahtar. İnsan kendini severek başlamalı işe. Sonra çoğalmalı sevgiler, yeri, göğü sarmalı. Ancak böyle baş edebiliriz zorbalıklarla, savaşlarla, karanlıkla. Artık yağmalanmasın yürekler, üşümesin türküler. Yaşam ,zorluklara gebe ama güzel. Yine de masmavi işte gökyüzü ! Varsın sussun her şey . Benim umuda boyalı şarkılarım var. Tüm içtenliğimle duygularımı yazmak, paylaşmak istedim. Kimi gün içime karlar yağsa da dilimde hep aynı şarkı: Yaşamak çok güzel. İnanıyorum , tünelin ucunda bir gün görünecek ışık. Biliyorum ki umut, umut etmektir aslında.

Hasibe Gezgin Necati Bey Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği 3 A /Balıkesir

Vakıf üniversitesine gitmek istiyorum

5 yaşındayken balkondan düştüğüm için başımda damar ezikliği oldu. O günlerde bu sorun değildi. Ama 8 senedir ağrıyla mücadele ediyorum. Başımı öne eğdiğimde ağrı başlıyor, sonra gözlerime vuruyor, etraf birkaç dakika kararıyor. 2 sene önce liseyi bitirdim. 10 yaşında başlayan yazı merakım , edebiyat hocam sayesinde daha da arttı. Bir yandan bu hastalıkla mücadele ediyorum , bir yandan da kafamın içindekileri kağıda döküyorum. Bu benim en büyük zevkim. Beni çok yoruyor ama en çok da yazmak eğlendiriyor. Lisedeyken birçok oyun yazdım. ( 20 sinema filmi, 5 dizi, 3 tiyatro oyunu ) 3 roman bitirdim , 100’ü aşkın bestem , bine yakın köşe yazım ve 1 şiir kitabım var. 18 yaşındayım. Bunları yaptığıma kendim bile inanamıyorum. Ama kendi kendime her zaman söylerim ‘’ Diğer insanlardan farklıyım , biraz deliyim’’ diye. Gereğinde bana destek olacağına inandığım sadece edebiyat hocam var. Ailem , yazdıklarımın farkında değil . 2 yıldır üniversiteyi kazanıyorum ama hastalığım yüzünden ailem göndermiyor.

Sizin aracılığınızla yazdıklarımı bir yapımcıyla paylaşmak istiyorum. Kendime güveniyorum, bu işi severek yapıyorum ve sonuna kadar da yapacağım. Ama senaryolar tek başına bir anlam ifade etmiyor.

Onu insanlara sunacak bir yapımcı gerekiyor. Bu yıl vakıf üniversitesine gitmek istiyorum. Üniversite için ailemden para isteyemem. Çünkü bu yolu ben seçtim ve tek başıma yürümeliyim. O yüzden kayıt gününe kadar umarım bir yapımcı beni keşfedip arar, yazdıklarımı değerlendirir.

Sezen / TrabzonTel : ( 0 462 ) 341 36 51

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve İlçe Belediyelere hatırlatma

Bugünlerde İstanbul’un hemen hemen her yerinde , ana ve ara arterlerde yol ve kaldırım çalışmaları yapılmakta. Umarım bu çalışmalarda sayıları 8 milyondan fazla olan engelliler unutulmuyordur. Yeni çıkan kanuna göre de çevre ve iç düzenlemelerin engelli insanlara uygun olarak yapılma mecburiyeti vardır. Şimdi yetkililere sormak istiyorum : Bu çalışmalar engelli insanların rahatlıkla ve tek başlarına hareket edebilecekleri şekilde yani standartlara uygun olarak yapılmakta mıdır ?

Uğur Becerikliİstanbul

İsmail Barış’a teşekkürBedensel engelliyim. İşletmeciyim. Engellilere yönelik düzenlenen engelliler günü ve haftasındaki etkinliklere katılırım. Engellilerin etkinliklerine katılarak bizi yalnız bırakmayan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü görevini yürüten Sayın İsmail Barış’la tanıştım. Engellilerle tek tek ilgilenen İsmail Barış Bey , güler yüzlülüğü ve sevgisiyle bizlere mutluluk vermekte, yaşama daha iyi bakmamızı sağlamaktadır. Zaman zaman Ankara’ya gittiğimde kendisini ziyaret etmekteyim. Bana sevgisini hiç eksiltmemesi ve baba gibi yakınlık göstermesi, bir kısım kendini bilmez insanların engelliyi dışlaması karşısında güzel bir örnektir. Herkese insanlık dersi vermektedir. Son ziyaretimde ameliyat olmak için hastaneye yatma ihtimalimden etmiştim. Bu sözüme karşılık ‘’ Hastaneye yattığında bana ‘’ Alo ‘’ de. Mutlaka ziyaretine gelirim ‘’ dedi. Bu inceliği ile babalığını ve büyüklüğünü göstermesi beni çok mutlu etti. Sosyal sorunu olan insanların bakılıp , barındırıldığı kurumda böyle insancıl bir kişinin görevlendirilmesi çok isabetli. Bu karar büyük bir şans olmuş. Devlet büyüklerine teşekkür ederim.

Mustafa AKÇAGebze / Kocaeli