TARİHTEKİ ÜNLÜ ENGELLİLER (I I)

Sevgili okuyucularım, bu hafta da sizlere tarihteki ünlü engellilerden bazılarının hayat hikayelerini paylaşmaya devam ediyouz. Frida Kahlo Frida Kahlo , Meksika’ da 1907 yılında dünyaya geliyor, 47 yaşındayken 1954 yılında vefat ediyor. 6 yaşındayken çocuk felcine yakalanan Frida , hayatını bir süre dönmüş bir ayak ve zayıf bir bacakla yaşamak zorunda kalıyor. Yıllar sonra okul arkadaşlarından biri bu konuda şöyle diyor : ‘’ Biz kendisine gaddar davrandık. Bisiklete binerken ‘’ Tahta Bacak Frida’’ diye peşinden bağırırdık. ‘’ Talihsizlik 18 yaşında iken bindiği otobüsün bir tranvayla çarpışması sonucu omuriliği , gögüs kemikleri kırılıyor ve kısa hayatının kalan bölümünü tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalıyor. Ve bu arada resim yapmaya başlıyor. Diego Rivera Tekrar sokağa çıkabilecek duruma geldiğinde tekerlekli sandalyesi ile Meksika Milli Eğitim Bakanlığı’nın duvarlarında çalışmalar yapan zamanın meşhur ressamı Diego Rivera’ ya gidiyor. Kendisinden yeteneği konusunda olumlu görüşler alınca resim yapmaya devam ediyor. Evleniyor 1929 yılında uzun boylu, iri yarı Rivera ile evleniyor. Anne ve babası ‘’ Bir fille kırlangıç arasındaki düğün ‘’ diye tanımlıyor evlilik günlerini. Daha sonra Diego Rivera ile birlikte San Fransisco ve New York’ta uzun süreler kalıyor. 1940 ‘lı yıllarda Meksiko dışında ve özellikle hiç sevmediği Amerlka’da büyük üne kavuşuyor. Sürrealist ressamlar arasında önemli bir yer alıyor. Bu konuda Frida Kahlo ‘’ Sürrealist resimler yaptığımı hiç düşünmedim. Hiç rüyalarımın resmini yapmadım. Ben kendi gerçeklerimi kağıt üzerine geçirdim. Benim resimlerim acıları simgeliyor ‘’ diyor. 1953 yılında sağ bacağı dizinden kesiliyor. Protezin üzerine kırmızı deriden çizmeler yaptırıp giyiyor. 1954 yılında öldüğünde , ölüm nedeni akciğer embolisi olarak kayıtlara geçiyor . Ama büyük bir ihtimalle onun ölümü seçtiği düşünülüyor ! Engelli Cumhurbaşkanı 1882 yılında dünyaya gelen Franklin D. Roosevelt , 39 yaşından itibaren yaşamını tekerlekli sandalyede geçirdi. Ancak ölümünden sonra dahi tekerlekli sandalyede otururken bir heykelinin yapılmasına yaşadığı zamanlarda vasiyet ederek izin vermedi. Çocuk felci 11 Ağustos 1921’ de iki doktorun da teşhis edemediği bir şekilde çocuk felcine yakalandı. İlk haftalarda ruhsal ve fiziksel çok sıkıntılar çekti. Kolları , bacakları ve sırtı felçliydi. Ancak Roosevelt devamlı spor yaptı, yüzdü, buna karşı gelmeye çalıştı. Ama büyük bir gelişe olmadı ve tekerlekli sandalyede yaşamaya başladı. 50 yaşında Amerika Başkanlığı’na seçildi. Kaplıca macerası Warm Springs yöresindeki kaplıcalara gittiğinde oradaki otel müşterilerinin tepkisiyle karşılaştı. Otelde kalanlar bir felçli ile aynı havuza girerlerse kendilerine de bulaşacağını düşünerek protesto ettiler. Roosevelt’in tepkisi ise çok karakteristikti. Derhal tüm tesisi satın aldı ve zengin dostlarının sayesinde orayı çocuk felcine yakalanmışlar için bir rehabilitasyon merkezi haline getirdi. Bunun yanı sıra çocuk felcine karşı yapılan aşı araştırmaları için bağış kampanyasını bizzat yürüttü. Tüm yaşamı esnasında sadece iki kez tekerlekli sandalyesi ile fotografı çekilen Roosevelt 63 yaşında , 12 Nisan 1945 ‘te beyin kanaması sonucu hayata veda etti. Hayatla barışıktı Franklin Roosevelt , büyük bir taktisyen, şovmen ve insan dostu olarak tanınıyordu. Üç kez üstüste Amerika Cumhurbaşkanı seçilmesi bunun en büyük kanıtıydı. Engeli ile barışık yaşadı. Engeli ile alay eder, bunun kendisi için hiç önemli olmadığını anlatırdı. Üstü açık arabasında,yüzünde iyimser bir ifade ile , gülümseyerek şehirde dolaşır, çevresindekileri etkilerdi. İkinci Dünya Savaşı’nda Adolf Hitler’ e karşı zafer kazanan devlet başkanlarından bir olan Roosevelt , bir tek konuda yanılmıştı. Hitler’i savaşta yenmek Josef Stalin tarafından o tarihlerde yönetilen Sovyetler Birliği’nde bir liberalizme yol açacak diye düşünüyordu. O düşüncesinin neredeyse 50 yıl sonra gerçekleşeceğini görmeden gitti. DUYURU Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesindeki ‘’ Yazarlarımız ‘’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz. GÜZEL SÖZ Ya dürüst konuş ya da akıllı ol , sus. J. Herder