TEK DÜNYA TEK SPOR
Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin ‘Tek Dünya Tek Spor’ projesi yavaş yavaş hayata geçmeye başlıyor. Buna göre önümüzdeki 10 yıl içinde bedensel ve görme engelliler sporları (muhtemelen yeniden Paralimpiklere kabul edilen zihinsel engelliler sporları) tüm dünyada ilgili spor federasyonlarının bünyesinde yer alacak.
01.01.2010’dan itibaren masa tenisi ile başlayacak olan bu çalışma daha sonra atıcılık, yüzme, halter, atletizm ve tekerlekli sandalye dansı ile devam edecek. Bu arada sistem yerine oturana kadar bazı anlaşmazlıkların ortaya çıkacağına da kesin gözü ile bakılıyor. Belki de bazı spor dallarında belli bir geçiş süreci yaşanacak. Amaç tüm dünyada sporda engelli-engelsiz farkını ortadan kaldırmak.
Bir örnek vermek gerekirse; örneğin atletizmde ilgili ülkenin Atletizm Federasyonu içinde bir de engelliler atletizm bölümü olacak ve o federasyonun yönetim kurullarında engelli sporu ile ilgili üyeler de bulunacak.
Önlemler alınmalı
Bu alınan kararın ülkelerde bulunan engelli spor federasyonlarının çalışmaları ile bir ilgisi yok. Amaç ‘Tek Dünya Tek Spor’. Daha sonra olacakları da, kulislerde konuşulanlara göre şimdiden kestirmek mümkün. Bundan 10-15 sene sonra Olimpiyatlar ve Paralimpikler yine peş peşe yapılacak, ama artık her ülkede Milli Olimpiyat ve Milli Paralimpik Komiteleri yerine tek bir komite tüm oyunlardan sorumlu olacak ve ülkelerdeki Milli Paralimpik Komiteleri, Milli Olimpiyat Komiteleri’nin içine entegre edilecek. Belki de isimleri Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları Komitesi olacak.
Başta Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olmak üzere ülkemizin ilgili spor birimlerine düşen görev de, Dünya’daki bu gelişmeleri yakından takip ederek, gerekli önlemleri zamanında almak. Belki de önümüzdeki yıl ilgili kurum ve federasyonların bir araya gelerek bir plan yapması gerekecek. Aksi halde bu geçişlerde olan sporculara ve onlara destek olan antrenörlerin emeğine olur.
Bu arada ‘Tek Dünya Tek Spor’ çerçevesinde işitme engelli sporcuların da bu entegrasyona alınması da kaçınılmaz olacaktır.
Not: Yukarıda okuduğunuz bu yazı 28 Kasım 2009 tarihinde bu sütunlarda yayınlanmıştır.
Aradan geçen 7 senede çok fazla bir şeyin değiştiğini düşünmüyorum.