GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

TESYEV de neler oldu?

TESYEV de neler oldu? Posta

Yavuz Kocaömer Posta

Beşinci yılının içinde olan ( TESYEV) Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı, vergi muafiyeti için Maliye Bakanlığıa başvurdu. Vakfı inceleyen aynı bakana bağlı iki devlet kurumundan biri olan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü faaliyetlerin düzgünlüğü ve devletin giderlerini azaltıcı nitelikleri dolayısıyla teşekkür ve taltif mektubu gönderdi . Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğüde görevli bir başmüfettiş şekilciliğe takılarak vakıftan giden arkadaşlarımızı dinleme zahmetine katlanmadan OLUMSUZ raporu verince moralimiz bozuldu.

Mükafatımız bu mu ? Gece gündüz engelli insanların hizmetinde olan bir vakfın başkanı olarak \Nerede yanlış yaptım? \ diye düşünmeye başladım. Paranızla, malınızla, canınızla insanlığın hizmetinde olacaksınız, bir devlet kurumu sizi teşekkürle taltif ederken, diğeri hiç bir açıklamayı dahi dinlemeden \ Amacınıza uygun çalışmıyorsunuz \ diyecek. Türkiyede böyle davranışlara aslında şaşırmamak gerek. Çünkü bu ülkenin iyi niyetli insanlara göre bir ülke olmadığını çevrenizdeki bir çok örneğe bakarak zaten anlıyorsunuz.

Mehmet Ali Şahin Her iki kurumun da kendisine bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin konuyla hemen ilgilendi. Gerekli girişimlerin yapılarak konunun çözüme ulaştırılacağını söyledi.

Ben artık yokumAma ok bir kere yaydan çıkmıştı. TESYEVin başkanlığını yapmak artık içimden gelmiyordu. Öte yandan engelli insanlardan uzaklaşmak, bir ölçüde bizden hizmet bekleyenlere ihanet gibi de geliyordu. Tam bir ikilem içerisindeydim. Başkanlıktan ayrılacağım da duyulmaya başlamıştı. Bu arada İzmirden , kendisini şahsen tanımadığım, daha önce bir-iki kere mektup göndermiş olan Numan Nurhat dan aşağıdaki e-maili aldım.

Kaçış yok \Oğuz olsaydı sana neler söyler, seni bu bedbinlikten nasıl çıkarır alırdı?\ diye düşünüyorum. Gerçekler kelimelerde yatar. Seni Oğuz hakkında yazdıklarından tanıdım. Yazının tümü içinde yatan sevgi, sadakat ve samimiyeti yakaladım. Hayatın içindeki dualiteyi kabul edememiş olmana rağmen. Tanrıyla hesaplaşmadan insanoğluna verdiği akılla neler yaratabileceğinin, tüm engellere ve engellemelerle bizati içinde olarak yarattığın güç ile senin ve insanlığın güzeline doğru yol alırken. Sana yardımcı olamasam bile, tüm sıkıntılarını görmemezlikten gelemem.Ancak, kaçışını da kabul edemem. Hele bu güne kadar yarattığın ve yanında olduğun, sana gerçekten ihtiyaçları olan o insanlardan binlerce kilometre uzakta rahat nefes alabileceğini tahayyül bile edemem. Büyük bir ihtimalle bunu sen de biliyorsun. Bizler yaptığımız tercihlerin bir ürünüyüz. Ve en iyisiyiz.Hele sen , yine senin yarattığın organize gücün motorusun; kırılası bir el kontağını kapamaya kalksa bile.Sen; önce insanlığa; sonra o çevreye.İster o dernek ister şu vakıf veya başka bir kuruluş ile insanlığının mahkumusun.Sevgi bir başkasını hedeflese bile insanın kendini olgunlaştırır. Ve inan dostum çekirdeği ise acıdır. Sen artık kendinin değilsin. Oğuzunsun, o çevreninsin ve bir dost olarak benimsin. Görmediğin benden bile vazgeçemeyeceğini biliyorum. Onlarsız olamazsın. Dik dur kardeşim. İnsan ve insanlığın bir birine çizdiği izin ruhunun bir  \VEDİA\ sısın sen. Biz iyi insan olma gayreti içinde olanlara.Hep bataklığın üstünde Nilüfer çiçeği olarak sağlıcakla kal.”

Sevgili Numan doğruları yazıyordu. Ancak TESYEVin de bir değişime ihtiyacı vardı. Belki de ben bazı şeyleri yanlış yapıyordum. Bu bakımdan 12 Nisanda yapılan genel kurulda başkan olmayacağımı, ancak yönetim kurulunda kalarak bu konudaki bilgi ve tecrübelerimden arkadaşlarımı yararlandıracağımı ve bir yönetim kurulu üyesi olarak yeni başkanın emrinde çalışacağımı açıkladım. Belki de bu davranışım özellikle engelli derneklerinde koltuklarına sıkı sıkıya sarılmış, her genel kurul öncesinde türlü numaralar çevirerek başkanlıklarından bir türlü vazgeçemeyenlerden hiç değilse bir – ikisine örnek olur. ( Hiç zannetmiyorum ya !)

Özürlüler İdaresi Vakfın, belki de faaliyetlerini durdurma kararını genel kurulda oylanacağı duyulunca önce Özürlüler İdaresi Başkan Yardımcısı Abdullah Güven aradı. \Başkanım şu anda bir kongrede. Vakfınızın belki de kapanacağı haberini gazetelerde okuduk. Gönlümüz razı değil. Başkanımın da size bir notunu iletmek istiyorum. Yapabileceğimiz ne varsa her türlü desteği vermeye hazırız \ dedi.

Omurilik Felçlileri Derneği Aynı tepki Omurilik Felçlileri Derneğiden geldi. Yalçın Bayerin sütununda haberin yayınlandığı gün başkanları Ramazan Baş arayarak \ TESYEVin engelliler sporuna yaptığı katkıyı kimse inkar edemez. Bu kuruluşun kapanması bir çok insanı zor durumda bırakır. Dernek olarak üyelerimizle üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız \ dedi.

Ve diğerleri Türkiye Sakatlar Derneği dışında diğer dernek ve federasyonlardan hiç ses çıkmadı. TSD ise genel kurulumuza bir faks göndererek bizlerle beraber olduğunu belirtti. Diğerlerinin bir kısmı bu haberi görmemiş olabilirler. Ama bir kısmının da gördüğünü biz biliyoruz. Onlar da kulaklarının üzerine yatıp \ TESYEV kapansa da Kocaömerden kurtulsak \ diye düşünmüş olsalar gerek. Çünkü TESYEVin görevi sadece engellilere yardım etmek değil, başkanları olan ben ve bu sütun vasıtasıyla kendine çıkar sağlayan , düzgün çalışan engelli derneklerine kötü örnek olan kuruluşlara karşı belli bir mücadeleyi vermek. Ama herhalde hevesleri kursaklarında kaldı. Çünkü bundan sonra artık bu olaylarla çok daha yakından ilgilenme olanağım olacak.

Değişen bir şey yokTESYEV bir kurum olma yolunda hızla ilerlemektedir. Kuruluşlar öyle 3-5 senede kurum haline gelemiyor. Bunun belli bir zamana ihtiyacı var. Bundan sonra geçecek süre içinde de TESYEV Türkiyein her yanında engelli spor kulüplerine, engelli insanlarımıza ve kendileri için değil toplum için çalışan düzgün engelli kuruluşlarına bugüne kadar olduğu gibi destek vermeye devam edecek. Bu görev değişikliği ile belki de engelliler sporunda yeni bir çığır açılacak ve ben ilgilenemediğim konularla daha çok ilgilenme fırsatı bulacağım. Hem yazı yazdığım gazetelerde, hem TESYEVin bir yönetim kurulu üyesi olarak belki de yakın bir gelecekte engelliler sporu ile ilgili bir başka görevi üstlenerek her zaman ülkemizin engelliler sporunun ve engelli insanlarımızın hizmetinde olacağım.  Futbol Severler Galatasaraya şampiyonluklar kazandıran ve Türk futbolunun gelişmesinde büyük pay sahibi olan Jupp Derwall ile yaptığımız röportajın tamamını bugünden itibaren Galatasaray Spor Kulübü Dergisiin Mayıs sayısında okuyabilirsiniz.

sonu