TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ ( 2 )
Geçtiğimiz hafta TMOK`un 12 Mart a yapılan genel kurulundan izlenimlerimizi aktarmıştık. Bugün de devam ediyoruz.
Bir başka husus ise; Nazlı İmre`nin dışında TMOK yönetim kurulunun yine eski üyelerden meydana gelmesi idi. Gönül isterdi ki değişikliğe açık, Avrupa Birliği yolunda ilerleyen bir Türkiye`de bir kaç genç daha yönetim kuruluna alınarak, en erken 2016 – 2020 de, yani bundan 15 -20 sene sonra düzenleyeceğimiz muhtemel bir olimpiyata yetiştirilmek üzere hazırlansınlar.Rahmetli Sinan Erdem Ağabeyden beri devam eden bu gençlere fırsat vermeme alışkanlığı bu yönetimde de devam etti.
Bir de komiklikler, Türk sporuna yön vermesi düşünülen bir derneğin içinde olmaması gereken davranışlar da vardı. Kongre günü Posta Gazetesi`ndeki sütununda, “Togay Bayatlı, Sinan Erdemin rahmetli olmasından sonra benim teklifimle başkan olmuştur” diyecek kadar ileri giden Erdoğan Arıpınar 4 yıl evvel TMOK Üyelerine yazılı olarak gönderdiği dosyayı unutmuşa benziyordu.
Artık Türk sporunda bir takım şeyler düzgün gidecekse kimse karşısındakileri enayi yerine koymamalıdır. Yoksa adama sorarlar. “Erdoğan bey, 4 senede ne değişti de AIPSe başkan olduktan sonra, TMOK`a da, İstanbul Oyunları`na da hiçbir katkısı olmamıştır, v.s diye yazdığınız Togay Bayatlı`nın başkanlığını desteklediniz ? O gün genel kurul üyelerine yazdığınız mektubu bu sütunlara alsam yer yerinden oynar. Lafa geldiğinde “Gençliğe güveniyoruz” diyoruz. Acaba gençler bize güveniyor mu ? Entrikalar, seçim kazanmak için bir yerlere gelmek olmak için çevirdiğimiz dolaplarla mı gençliğe örnek olacağız?
Son bir husus da; Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi`nin önümüzdeki 4 yıl ki programında Paralimpiklerle ilgili hiçbir birlikte çalışmanın, birlikte proje hazırlamanın söz konusu edilmemesi idi. Anlaşılan TMOK, bu ülkede Milli Paralimpik Komitesi`nin canlandırılması, bu komite çalışmadan olimpiyat düzenlemenin çok zor olduğunu, sporla ilgili diğer kurumlar gibi henüz anlamış değil.