| Milliyet

VURUN ATALAY’A

Pekin Olimpiyatları’nın başlamasıyla birlikte, halterdeki başarısızlıklarımızdan sonra medyamız Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay’a yüklenmeye başladı. Ortaya çıkan Bostancıbaşılar asalım, keselim, azledelim edebiyatına başladı. Bir sporcunun en az 10 senede yetiştiğini unutanlar, son 4 yıllık icraatı ile Atalay ve ekibinden herhalde mucize beklemiş olsalar gerek. Bu tip yazarlar, bir sporcunun kaç yılda, nasıl yetiştiğini bilmeyen kişilerdir.Olimpiyatlardaki başarısızlıkta muhakkak ki, Atalay ve ekibinin de yaptıkları yanlışlıkların sebep olduğu noktalar mevcuttur. Ancak Türkiye’de sporun başarılı olmamasının nedeni sadece Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü değildir. Unutmamak gerekir ki, bugünkü Dünya’da, bir ayıp kabul edilebilecek spor federasyonlarının devlete bağlı olması, bu yönetim tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bazı federasyon başkanlarının olumsuz, bilgisiz, günü gün etme yönündeki çalışmalarının da muhakkak etkisi vardır. Ama esas neden, yıllardır süre gelen spor politikalarıdır. Bunda da son 20 yılda görev yapmış tüm Gençlik ve Spor Genel Müdürleri, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlarının ve Milli Eğitim Bakanlarının hataları mevcuttur. Sporu okullara sokmazsanız, beden eğitimi derslerinin boş geçmesine göz yumarsanız, okuldan yetişecek sporcuları güvence altına almazsanız daha böyle çok olimpiyatlar geçirir ve ahlar vahlar içinde alamadığımız madalyalara yanar, birilerini de suçlarız. En önemlisi de siyaset ve spordan elini çekmesidir.

Hızlı Özerklik Mehmet Atalay, son yıllarda görülmedik bir şekilde devletin tüm imkanlarını federasyonların hizmetine sunmuş, onlara, bize göre biraz da hızlı bir şekilde özerklik vermekle elinden geleni yapmıştır. Halter gibi bir zamanlar dünyada söz sahibi olduğumuz bir federasyonun başında elde edilen başarısızlıklardan sonra hala “İstifa etmeme gerek yok, nasıl olsa ekimde seçim var” diyen bir başkan varsa, varın gerisini siz düşünün. Böyle federasyon başkanlarının Türk sporunda yeri olmamalı. Ne yapacaktı yani Mehmet Atalay… Güvendiği federasyon başkanlarının beceriksizliklerini görünce, podyuma çıkıp halterin altına kendisi mi girecekti ?