ALMAN TAKSI ŞOFÖRÜ

Yavuz Kocaömer Radikal

8 Şubat günü Frankfurt Havaalanı ndan bindiğim taksi ile şehre giderken, şoförün nereden geldiğimi sorması üzerine aramızda bir sohbet başladı. İstanbul dan geldiğimi belirttim. Havaların soğuk olduğunu düşündüğünü, bu durumun depremzedeleri çok etkilediğini söyleyerek, bu konudaki üzüntülerini belirtti. Ve bana, depremden yakınlarım dolayısıyla etkilenip etkilenmediğimi sordu. Ben de kendisine, 17 Ağustos depreminde Sakarya da bulunduğumu, yakın dostumuz Dr. Trawinski ve asistanını kaybettiğimi ve engellilerle ilgili sportif faaliyetlerimizi, çabalarımizı anlattım. Sorduğu sorulara cevap verdim.

Şehre vardığımızda kendisinden taksi bedeli olan 50 DM lik bir makbuz vermesini rica ederek parayı uzattım. Makbuzu imzalayarak bana geri verirken, verdiğim parayı da iade ederek şunları söyledi:”Bayım, siz insanlar için o kadar güzel şeyler yapıyorsunuz ki, izninizle ben de buna katkıda bulunmak istiyorum.” Kendisine bunu kabul edemeyeceğimi, çok arzu ederse Frankfurt ta kurulu Alman-Türk Engelli Sporculari Destekleme Derneği nin banka hesap numarasını verebileceğimi söylediğimde bana, “Lütfen beni bankaya kadar yormayınız. Sizin bu parayı benim için Vakfunıza yaturacağınızdan eminim” dedi ve böylece ayrıldık.

Ertesi gün, sekreterime makbuzdaki plaka numarasından bu şoförü bulmasını, ismini ve soyadını öğrenmesini ve kendisine bir mektupla teşekkür etmemiz gerektiğini söyledim. Bir süre sonra yanıma gelen sekreterim, kendisi ile görüştüm, bana, “Dün akşam oldukça rahatsız oldum. Niçin bir 50 DM de kendi cebimden ayrıca üzerine koymadım diye üzüldüm. Lütfen bana banka numaranızı verin” dedi. Israrla adını, soyadını sorduğumda da şöyle cevap verdi: “Ben ismimi vermek istemiyorum. Akşam götürdüğüm bayın anlattıkları beni çok etkiledi. Ayrıca ben mesai saatim bittikten sonra evimde dört duvarın arasına kapandığım zaman yalnız ve huzur içinde kalmak istiyorum. Lütfen beni anlayışla karşılayın. İmkanlarım müsait olduğunda ben yine sizin Derneğinizi bulurum.”

Sevgili okuyucularım, Almanya gibi materyalist bir ülkede, arabasıina binen bir yolcunun anlattıklarından etkilenerek 100 DM gibi önemli bir parayı bağışlayabilen insanların bu dünyada hala var olduğunu görmek bizlerin en büyük motivasyonudur. Darısı ülkemizdeki engellilerin yaşamu ile ilgilenmeyen bir kurum, kuruluş ve insanlarımızın başına…