GÜNEYDOĞU’DA BİR VALİ

GÜNEYDOĞU’DA BİR VALİ

Güneydoğu’daki illerimizden birinde, bu satırların yazarı bundan seneler önce 2 tane engelli spor kulübü kurulmasına destek oluyor. Başında olduğu vakıf vasıtasıyla malzeme ihtiyaçlarını sağlıyor. Böylece Türkiye’nin en uç köşesindeki illerimizden birinde engelli gençlerimiz deplasmanda basketbol liginde maçlar yaparak hayata bağlanıyor, toplum içinde kendilerinin de bir yeri olduğunu anlıyor. Moralleri düzeliyor ve bu moralle hayata sarılıyorlar.

Valinin yaptığı

Bir süre önce bu kulüplerden biri ilin valisine giderek bazı basit isteklerini dile getiriyorlar. Vali Bey’in cevabı “Ne işiniz var sporla? Gidin ticaretle uğraşın!” oluyor. Aslında basın ahlak yasası ve ailemizden aldığımız terbiyemiz, bu vali için içimizden geçenleri bu sütunlara dökmeye mani oluyor. Sporun engelliler için öneminin ne olduğunu bilmeyebilirsiniz Vali Bey. Ama öğrenmenin yaşı yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın temsilcisi olarak bir ilde görev yapıyorsanız, böyle “ucuz” ve “anlamsız” sözlerle de engelli vatandaşlarımızı rencide etmeye hakkınız olmamalı.

Vali muavini

Öğreniyoruz ki, bu sayın valinin yardımcılarından biri engellilerle çok ilgili. Kendisini 4 kez telefonla arıyoruz. Sekreteri olmadığını düşündüğümüz için telefona çıkan koruma polisi kardeşimize durumu anlatıp kendisi ile görüşmek istediğimizi söylüyoruz. Amacımız hem kendisine engellilere gösterdiği duyarlılığa teşekkür etmek hem de bu konunun bir çözüme sağlanması konusunda yardım istemek. Bunu kim olarak yapıyoruz? Bu köşenin yazarı olarak değil! Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı olarak ve İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile sosyal kurumlarda anlaşmalar imzalayarak polislerimize destek olmak için çalışan bir vakfın başkanı olarak. Bu vali muavini beyefendi 4 kez aramamıza rağmen bize geri dönmüyor. Ya bağlı bulunduğu vali hakkında konuşmamak için, ya altındaki koltuk gider veya terfisine mani olur endişesiyle bizimle görüşmüyor. Yaptığı saygısızlık mı? Evet, saygısızlık! Devlet memurları saygısızlık yapar mı? Tabii yaparlar, onlar da insan. Ama her şeyin bir sınırı olmalı.

Önce insanlık

Vali olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, başbakan, cumhurbaşkanı da olabilirsiniz. Önce insan olmak gerekir! Sevgide serbestliğin, saygıda mecburiyetin hiç kimse tarafından unutulmaması gerekir. Bu saygı insanın, insana olan saygısıdır. Yoksa bu gözler ne valiler, bakanlar, genel müdürler gördü bugüne kadar. Altlarındaki koltuk gittiği zaman ne hallere geldiklerinin çok örnekleri var. Bu yazı belki gözlerinden kaçar diye bu gazete posta yoluyla bu ilin valisine ve o bahsettiğimiz vali yardımcısına gönderilecek. Kendilerinden hiçbir talebimiz yok. Sadece engelli kardeşlerimize insanca davransınlar, bilmedikleri konularda öğrenmek istedikleri bir şey varsa da her zaman bizi arayabilirler.

Seminerler yapılmalı

Dünya’da engelliler konusunda son yıllarda önemli gelişmeler var. Sadece yasal düzenlemeler yapmakla olmuyor. O düzenlemeleri uygulayacak görevlilerin de eğitilmesi gerekiyor. Bugün 81 ilimizin valisine ‘Inclusion’ yani ‘Dahil etme’ nedir? Diye sorulsa, acaba kaçı bu sorunun cevabını bilir? Oysa bu konu Birleşmiş Milletler Engelliler Konvansiyonu tarafından 4 sene önce yürürlüğe konulmuştur. Bölgesel yapılacak seminerlerle, hem valilerimiz bu konular hakkında bilgi sahibi olur, hem de o illerde yaşayan engelliler toplumla daha kolay kaynaşırlar.

Güzel Söz

Yükselmenin en alçakçası, zayıfların sırtına basarak yükselmektir.

François Duc de La Rochfoucauld

Duyuru

Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesinden ‘Yazarlarımız’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz