SABIRSIZ OLMAYALIM
Yavuz Kocaömer Posta
Son zamanlarda engelli dostlarımızdan gelen telefonlarda, fakslarda ve e-maillerde ülke çapında eyleme geçme arzularını görüyoruz. Genellikle söylenen, “Yeni bir ekonomik program yapılacak, toplumun tüm kesimleri şikayetçi ama bizim sesimiz hiç çıkmıyor. Bize önder olun. Biz de haklarımızı isteyelim.”
Engelli vatandaşlarımız ve onların yakınları, gerekli izinleri alırlar, meydanlara çıkarlar. Bu arada haklı isteklerini dile getirirler. Ancak, ülkemizin bu günlerde serin kanli davranışlara ihtiyacı var. Çıkan olaylarda provokatörlerin, yasa dışı örgütlerin konuları nasıl saptırdiklarını hep birlikte izliyoruz. Dolayısıyla, serinkanlı olup, ülkemizde yaşayan bu rejim karşıtı insanlara alet olmamamız gerekir.
Bu sıkıntılı günler de geçecek. Ülkemiz, yeniden layığı olduğu şekilde ilerlemeye başlayacak ve ekonomik zorluklar aşılacak. İşte o zaman hem de bu güne kadar olmadık bir şekilde engelli insanlarımız seslerini duyuracaklar ve haklı isteklerini kamuoyuna yansıtacaklar.
O gün geldiğinde, engelliler ile ilgili yapılan yanlış politikalar, umursamazlıklar ve duyarsızliklar en açık biçimde kamuoyuna yansıtılacak. Ve göreceksiniz, bunu yapanlar utanacaklar, üzülecekler, hatalarından dönecekler. Ya da bu görevlerini baskalarına devretmek zorunda kalacaklar.
Görme Engelliler Spor Federasyonu
Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu, kendisini arayan görme engellilere, “Parası olan, kaynak yaratacak iş adamı varsa tavsiye edin, başkan yapalım” diyormuş. İşte ciddiyetsizliğin bir örneği daha.
65 milyonluk ülkede Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığı yapacak tek kişi bulunamıyor. Bu davranış da Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün engelliler konusundaki bilgisizliğinin bir başka çarpıcı örneği. Sanki bir federasyon baskanının muhakkak paralı bir iş adamı olması gerekirmiş gibi, sanki tüm federasyon başkanları zengin, para sahibi insanlarmış gibi! Önümüzdeki haftalarda Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nin engelli sporu ile ilgili çalışmalarını izleyeceğiz. Söylenecek çok şey var. Örneğin beş aydır Görme Engelliler Spor Federasyonu başkanı halen tayin edilemedi. Gerçi spor kamuoyu, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın bu konudaki ilgisizliğine artık alışmştır. Son seçimlerden sonra da, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nü 10 ay vekaletle yöneten ve asaleten bir tayini yapamayan Devlet Bakanlığı’ndan, bir federasyonun, hem de engellilere ait bir federasyonun başkanını hemen tayin etmesini de beklememek gerekir.
Bir baska dünya
Öte yandan, Engellilerden Sorumlu Devlet Bakanlığı’ndan ise hiçbir ses çıkmamaktadır. Ne yaparlar, ne ederler, engellilerle ilgili çalışmaları nedir; hazırladıkları yasa taslağını hangi sivil toplumuna danışmışlardır? Bu konuda da hiçbir ses olmadığı gibi, konudan sorumlu devlet bakanı da hiçbir yerde gözükmemekte, icraatından kimsenin haberi olmamaktadır. Sanki bu ülkenin kaynaklari yetersizmiş gibi, Dünya Bankası’ndan gelecek fonlarla, sosyal hizmetlerde asama yapmayı düşünen yöneticilerin “artık çağ atlıyor” dediğimiz ülkemizde yeri olmamalıdır. Her şey kaynak değildir. Önce sağlam ve kontrol edilebilir bir sistem ve onu uygulayabilecek kadrolara ihtiyaç vardır. Bunun için de arzuladığımız şeffaflık ülkemize gelecektir. Başka çıkış yolu yoktur. Eleştiriye tahammül edemeyen, yanlışlıklarını görüp onlardan dönemeyen, telefonlarımıza çıkmamayı marifet zanneden, popülist politikalarla devletimize zarar verdiğini görmeyen siyasetçi tipleri yavaş yavaş ortadan kaybolacaktır. Genç Türkiye’nin bu değişimi yapabilecek gücü fazlasıyla vardır. Sabırlı olalım, kendimizden sonraki nesillere daha güzel günleri bırakmanın keyfini hep birlikte yaşayalım.
Ülkemizin şu an bir erken seçimi kaldıracak lüksü olmadığı için, beklemekten başka çaremiz yoktur. Ancak, hiç kimse unutmamalıdır ki, ilk seçimlerde engelliler ile ilgili bir şeyler yaptığını iddia eden siyasilere en büyük dersi, onları ve bağlı oldukları partileri seçmemekle yine sizler vereceksiniz. Zamanı gelince bu konudaki görüşlerimizi de ayrıca sizlere aktaracağız.
