| Posta

3 ARALIK 2001

Yavuz Kocaömer Posta

3 Aralık 2001… Bugün Dünya Engelliler Günü. Tüm dünyada yapılacak çeşitli etkinliklerle engelli insanlar seslerini duyuracaklar, isteklerini dile getirecekler, bulundukları ülkelerde kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışacaklar.

İster Amerika’da olsun, ister Almanya’da veya ülkemizde. Engelli insanların istediği şeyler, eşitlik ve sayılmak. Batı ülkelerinde bu konuda devamlı yasalar çıkarılıyor, engelli insanların toplumla kaynaşmaları, onların yaşadıkları yerlerde üretken hale getirilmeleri ve gerekirse yasa zoruyla sayılmaları sağlanıyor.

Ülkemizde de son yıllarda engellilerle ilgili muhtelif çalışmalar yapılıyor. Ancak belli bir koordinasyon olmadığı için kimin ne yaptığıi belli değil.

Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu, İşitme Engelliler Spor Federasyonu, Görme Engelliler Spor Federasyonu gibi engelliler kelimesini kullanan bir Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, öte yanda T.C. Başbakanlık Özürlüler Dairesi Başkanlığı…

Daha önce de yazdık. Özür kelimesi insanlarda özür dilemesini çağrıştırıyor. Bildiğimiz kadarıyla da dünyada hiçbir ülkede böyle saçma deyim kullanılmıyor. Aynı iki devlet kuruluşunun iki farklı uygulama yapmasını da anlamak mümkün olmuyor.

Senede bir gün

Bugün ülkemizde de çeşitli etkinlikler, konferanslar, törenler yapılacak. Yine dilekler söylenip, sözler verilecek. Yarın sabah kalkıldığında ülkemizdeki engelliler yine kaderleriyle baş başa kalacaklar. Çünkü, batı ülkelerinde olduğu gibi bir sistem içinde konulara yaklaşmak maalesef ülkemizde söz konusu değil.

Bağcılar Belediyesi’nden aldığımız bir faksta 147 engelli vatandaşa tekerlekli sakat arabası yardımı yaptıklarını ve bu yardıımların devam edeceğini belirtiyorlar. Bu açıdan bakıldığında, sütunlarımıza haber olacak bir konu değil.

Ancak, bu vesile ile düzenlenen törende, Bağcılar Belediye Başkanı Kıyıklık’ın söylediği bir söz çok önemli: “İnsanlarımızı çesitli nedenlerden dolayı önce tekerlekli sandalyeye düşürüyoruz, sonra da tekerlekli sandalye dağıtıyoruz. Bu çok acı bir olay. Bunun temeli de eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Engelli vatandaşlarıımızın sayısının artması Türkiye’nin bir yüz karasıdır.”

İşte işin özü burada. Bağcılar Belediye Başkanı’nın bunu çok kısa ve öz bir şekilde belirtmiş. Eğitim seviyesinin bu kadar düşük olduğu bir ülkede özellikle akraba evliliklerinden kaynaklanan engelli çocukların çoğalmasının önüne geçmek zor. Bu bakımdan TESYEV de gerekli çalışmalara önümüzdeki dönemde başlayacak.

Çağdaşlık

Ülkemizde, engelli insanlarımızın eğitimsizlikten kaynaklanan nedenlerle sayılarının artmasının yanı sıra, bir de onlara gösterilen ilgi ve yaşamlarını kolaylaştırıcı koşullar konusunda alınamayan önlemler var. Sosyal yaşamdan, istihdamdan, eğitimden, spora kadar engelli insanlara olan ilgisizlik hala kendini gösteriyor.

Ulu Önder Atatürk, “Bir ülkenin çağdaşlığı engellisine verdiği önemle doğru orantılıdır” buyurmuşlardı. Bu açıdan baktığımızda ülkemizin hangi çağda olduğunu siz okurlarımızın takdirine bırakıyorum.

Amasyalı Hazal

Hazal 9 yaşında. Bu yaşına kadar da hiç yürüyememiş. Ayak bileklerindeki bir hastalıktan dolayı 1997 yılında Istanbul’da muayene olmuş, ameliyatla yürüyebileceği söylenmiş. Ancak, ailesinin maddi olanakları el vermediği için bir şey yapamadan geri dönmüşler.

Şimdi Hazal okulda. Her gün annesinin kucağında okula gidip geliyor. Oysa yapılacak bir ameliyatla Hazal da akranları gibi yürüyüp koşabilecek.

Hazal’in yürüyebilmesi için gerekli ameliyat masraflarına katkıda bulunmak isteyen okurlarımızın, TESYEV’in 0212- 255 13 50 ve 255 31 08 numaralı telefonlarına başvurarak bilgi almaları mümkündür.

Gelin hep birlikte küçük Hazal’ı güle oynaya okula giderken görmenin mutluluğunu yaşayalım.